Bağışıklık sistemi ile paralel çalışan lenfatik sistem bozuklukları zamanla dokuda sıvı birikimini tetikler; fil ayağı hastalığına neden olur.
Bu yazıda fil hastalığı nedir? Semptomlar neler? Soruları cevaplamak ve ardından fil hastalığının tedavisinde kullanabileceğiniz doğal yöntemlerden bahsetmek istiyorum.
Fil hastalığı hakkında bilmeniz gereken detaylar:
Fil hastalığı nedir?
Vücudumuzun su dengesini korumakla görevli lenfatik sistemde tıkanıklık ile birlikte etkilenen bölgede sıvı birikimine neden olan bu hastalık; Deride aşırı şişlik ve kalınlaşma ile ilerler.
>>> Sağlıklı bir yaşam için doğal yöntemler
Genellikle cinsel organlarda, göğüslerde ve vücudun alt ekstremitelerinde görülen bu rahatsızlık; Primer lenfödem, sekonder lenfödem, lipoödem sonrası gelişen lenfödem ve kronik venöz yetmezlik sonrası oluşan lenfödem gibi farklı sınıflara ayrılır.
Hücreler arasında taşınan lenfatik sıvının aşırı artması olarak tanımlanabilecek lenfödem; Dokular arasında sıvı birikmesi şeklinde öne çıkmaktadır.
Fil hastalığının belirtileri
Erken evrelerde diğer hastalıkların semptomları ile sıklıkla karıştırılabilen fil hastalığı semptomları; Hastalığın ciddiyetine, nedenine ve evresine bağlı olarak değişebilir.
Fil ayağı hastalığının, vücudun etkilenen bölgesinde şişlik, büyüme, ciltte kalınlaşma ve hatta ülserasyon belirtileri gösteren yaygın semptomlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Kusma
- Baş ağrısı
- Deride ülser gelişimi.
- Lenfatik damarlarda tıkanıklık.
- Etkilenen uzuvlarda aşırı şişlik.
- Üşüme ve ateş
- Halsizlik ve halsizlik
- Ciltte renk değişikliği
- İleri dönemde beyaz idrar rengi.
- Dalak ve karaciğerde gelişmiş iltihaplanma
- Büyümüş ve şişmiş lenf düğümleri
- Kol, el veya bilek vb. etkilenen bölgede hareketin zorluğu ve kısıtlanması
- Deride gerginlik hissi.
Fil hastalığının nedenleri
Bir tür parazit olan bazı dişi sivrisinekler tarafından sıklıkla insanlara bulaşan Brugia malayi, B. Timori vb. solucanların neden olduğu fil hastalığı; Kan dolaşımına girdiğinde bazı bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilir.
Lenfatik sisteme ve bağışıklık sistemine saldıran bu bakteriler ile lenfatik damarlarda oluşan şişlik, zamanında müdahale edilmezse kan dolaşımını yavaşlatabilir. Sonuç olarak başta kangren olmak üzere birçok komplikasyon görülebilmektedir.
Bazı cerrahi operasyonlardan sonra da gelişebilen fil hastalığı, bazen radyasyon tedavisi uygulamaları, travma ve tümör bozuklukları nedeniyle lenfatik sistemin tıkanması yönünde ortaya çıkabilmektedir.
Fil hastalığının tedavisi
Hastalığı iyileştirecek kesin bir ilaç veya cerrahi yöntem bulunmamakla birlikte lenfödem tedavisinde antibiyotikler, antiparaziter ilaçlar ve cerrahi kullanılabilir.
Fil hastalığının tedavisinde kullanılan yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Fil hastalığının antibiyotiklerle tedavisi
Parazitlerin neden olduğu fil hastalığını tedavi ederken, doktorlar genellikle solucanları öldüren ve daha fazla çoğalmalarını önleyen bazı antibiyotikler reçete ederler.
Bu antibiyotiklerin birkaç ay kullanılmasıyla hastalık genellikle iyileştirilebilir.
Fil hastalığını fizik tedavi ile tedavi etmek
Şişliği azaltmayı ve şişliğin yeniden ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlayan fizik tedavi; en çok parazitlerin neden olmadığı fil hastalıklarının tedavisinde etkilidir.
Bazı egzersizlerin düzenli olarak tekrarlanması, basınç manşetleri takılması ve bazı nemlendiricilerin kullanılması başarılı olabilir.
Fil hastalığını ameliyatla tedavi etmek
Fizik tedavi ve antibiyotik kullanımı ile istenilen sonucun alınamadığı durumlarda son çare olarak ameliyat kullanılabilir.
Bununla birlikte, bazı doğal yöntemler kullanarak fil hastalıklarıyla savaşma ve önleme fırsatınız da var.
Fil hastalığına ne iyi gelir?
Fil hastalığı tedavisinde kullanabileceğiniz şifalı bitkileri şu şekilde sıralayabiliriz:
Keten tohumu
Antiinflamatuar ve antibakteriyel etkisiyle öne çıkan ve harika bir antioksidan olan keten tohumu; Vücudu tüm zararlı etkenlerden, bakterilerden ve mikroplardan temizler.
Fil hastalığına neden olan bakterilerle savaşan keten tohumunun bu iyileştirici özelliğinden yararlanmak için yoğurdunuza iki yemek kaşığı keten tohumu ekleyin ve günde 2-3 kase tüketin.
>>> Egzama için doğal ilaçlar
Salatalarınıza ve keklerinize keten tohumu ekleyerek fil hastalığının belirtilerini hafifletebilirsiniz.
Zencefil
Zencefil, antienflamatuvar etkisi ile vücuttaki enfeksiyonları önler; Hasar görmüş ve işlevlerini yerine getiremeyen düğümleri iyileştirir ve işlevlerine dönmelerini sağlar.
İltihaplanma ve ödem oluşumuna çok iyi gelen zencefil ile bir parça zencefili iyice rendeleyin ve bir bardak kaynar suda kaynatın ve hastalığınızı doğal yollarla ve bitkilerle tedavi edin.
10 dakika demledikten sonra çayı süzün. Bu çayı günde 3 defa iç.
Lenfödemin zerdeçal ile tedavisi
Güçlü ve doğal bir antibiyotik, antienflamatuar ve antiseptik olarak bilinen zerdeçal; Zencefil ve keten tohumu gibi lenfödem tedavisinde de rol oynar.
Lenfödemle mücadele etmek için bir bardak ılık sütü bir tutam zerdeçal tozu ile karıştırın ve tüketin. Dilerseniz yemeklerinize baharat olarak zerdeçal ekleyebilirsiniz.
Sarımsak ve soğan suyu ile lenfödem tedavisi
Şifa kaynağı olarak birçok hastalığa çare olan sarımsak ve soğan suyu ile vücudunuzu zararlı bakterilerden, mikroplardan ve iltihaplardan arındırabilirsiniz.
Günde bir veya iki bardak sarımsak veya soğan suyu tüketerek, lenfatik damarlarınızdaki tıkanıklığı giderebilir ve sıvı birikimini kolaylaştırabilirsiniz.
Fil hastalığı nasıl tedavi edilir?
Hastalığı önlemek veya hastalığın tekrarını önlemek için aşağıdaki yöntemleri kullanabilirsiniz:
- Vücudunuzda şişlik bulduğunuzda mutlaka bir fizyoterapiste danışın. Herhangi bir şişliği görmezden gelmeyin.
- Deride böcek ısırıkları, sıyrıklar, çizikler bulursanız, etkilenen bölgeyi temiz suyla yıkadığınızdan ve duruladığınızdan emin olun.
- Her duştan sonra alkol, parfüm veya lanonin içermeyen bir nemlendirici kullandığınızdan emin olun.
- Vücudunuzda enfeksiyon riskinden kaçınmak için kızarıklık ve şişlik fark ettiğinizde doktorunuza görünün.
- Kollarınızı ve bacaklarınızı güneş yanığından korumak için daima bir güneş kremi kullanın.
- Cildinizi tahriş edebilecek kozmetik ürünler kullanmaktan kaçının.
- Mümkün olduğunca sıkı ve dar giysiler giymemeye çalışın.
- Sıkı elastik giysiler giymeyin!
- Kilo alımı fil hastalığına zemin hazırladığından, ideal kilonuzu korumaya özen gösterin.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Lif içeriği yüksek ve tuzu düşük yiyecekler yiyin.
- Düzenli ve dengeli beslenin.
- Kolunuzu herhangi bir darbe, basınç, yaralanma ve enfeksiyon riskine karşı koruyun.
- Kollarınızda lenfödem riski varsa, daima kolunuzu temiz tutun ve kolunuzu tırnaklarınızla değil avucunuzun içiyle kaşımayın.
