Dünya Sıhhat Örgütü’ne bakılırsa dünyadaki her 10 kişiden 8’i demir eksikliği çekiyor.

Demir eksikliği oldukça ciddi bir rahatsızlıktır. Demir, insan yaşamı için en mühim madde olan oksijenin vücutta taşınmasında vazife alır ve bu süreç kesintiye uğradığında tüm organ ve sistemler zarar görür.

Bir çok durumda, insanoğlu bu mühim maddede eksikliklerinin bilincinde değildir. Yabancı basına bakılırsa, genç ve orta yaşlı bayanlar çoğu zaman demir eksikliğinden muzdariptir.

Uzmanlar, demir eksikliğinin gizli saklı semptomlarını listeler:

• İnsan tebeşiri, kil, buz, toprak vb. benzer biçimde alışılmadık “ürünler” yiyecek istiyor
• Sinirlilik, stres tahammülsüzlüğü, depresyon, ürkü, sık ruh hali değişimleri, “kaprislilik”
• Dayanılmaz bitkinlik
• Solunum bozuklukları, nefes darlığı, kalp atış hızında artış
• Huzursuz bacak sendromu
• Baş ağrısı ve baş dönmesi
• Kuru saç ve cilt
• Tırnak cilası

Bu belirtilerden herhangi birine sahipseniz doktorunuza danışarak lüzumlu tetkikleri ve testleri yaptırınız.

Demir eksikliği tespit edilirse, hekim hususi tedavi önerebilir. Açık büyük değilse beslenmede bir ekip değişimler yapılarak bu açığı gidermek mümkündür.

Diyetimizdeki ana demir kaynakları et ve karaciğerdir. Hiçbir sebze, meyve yada meyve suları vücuda gerekseme duyduğu demir miktarını sağlayamaz. C vitamini, bakır ve manganezin demirin emilimini artırdığını, kalsiyumun ise tam tersine bu süreci engellediğini bilmek de önemlidir. Bundan dolayı uzmanlar etin yoğurt, ekşi krema ve ayranla yenmesini önermiyor.