Sözlüklerde, arada bekleme dönemleri olacak şekilde, 30 günden uzun bir zaman diliminde 3’ten fazla
insanı öldüren kişilere seri katil denir. 3 denince az gelebilir. “Tarihte 3’ten fazla insanı öldürmüş
milyonlarca kişi vardır.” diyebilirsiniz. Haklısınız.
Bu tanıma uygun birçok katil geçti tarih sahnesinden. Örneğin 1500’lü yılları kana bulamış Elizabeth
Bathory. Namı diğer Kanlı Kontes. Güzelliğini kaybedeceği korkusuyla çözüm arayan Elizabeth, 612 bakire kızı belirli aralıklarla kaçırarak, tepesinden asılı bir kafeste işkence yapmış ve kafesten akan kanlarla duş almıştır. Bakire kanıyla yaptığı banyonun, onu tekrar güzelliğine kavuşturacağını düşünmüş.
Bazı tarihçiler, Orta Çağ’da varlıklarına ciddi ciddi inanılan vampir ve kurt adam olaylarının, o
dönemde yaşamış ve zamanla efsaneleşmiş seri katillere dayandığını düşünmekte.
Fahişelere Londra’yı dar eden ve gerçek kimliği hiçbir zaman kanıtlanamayan Karın Deşen Jack,
100’den fazla insanın katili yamyam Albert Fish ve daha birçoğu seri katil olarak adlandırılabilir.
Ama bir tanesi var ki, aşk adını verdiği korkunç dürtüleri yüzünden onlarca kadının canını aldı.
Tecavüz, adam kaçırma, soygun ve daha birçok suçtan yargılandı. Kadınlar önce onun korkusundan
sokaklara adım atamadı, sonra da onunla olmak için yapmadık şey bırakmadı.
Cinayetlerinin ne başı oldu ne de sonu. Gel gelelim seri katil tanımı da ilk kez onunla var oldu.
