in

Evrimcilerin “Homo Naledi” Senaryosu Boş Çıktı

01. 3D animasyon


Her yıl basında çeşitli fosiller hakkında birçok makale var. Bunlardan biri Homo Naledi adlı fosildir. Çizilmiş portreler, yazılan hikayeler yarı insan yarı maymunu iddiasını kafasına koymayı amaçladı. Peki bu fosil aslında bir insansı olarak başlatıldı, bu iddiaların bilimsel temelleri var mı?

Bu yazıda, maymun kemiklerinin Darwinistler tarafından nasıl yapıldığına tekrar tanık olacağız.

Evrim Masalında Sonsuz ‘Ata’ Sorunu

Homo Naledi, Güney Afrika’daki bir mağaranın derinliklerinde bulunan 1550 kemik parçasından seçilen bir iskelettir. Çocuklar ve yetişkinler de dahil olmak üzere 15 farklı kişiye ait olduğu düşünülen irili ufaklı kemikler anatomik bir şekilde düzenlenmeye çalışıldı. İnsandan maymuna özelliklere sahip bir mozaik yaratık ortaya çıkarıldı. Elde kafatası olmasa da, havada duran parçalardan oluşan bir montaj halkası, 4 eksik kafatası kemiğine dayanmadan birbirlerine dokunmadan sunulur.

Böyle bir kafatasının beyin kapasitesinin 560-465 cc olabileceği hesaplanmıştır. Portakaldan biraz daha büyük olan bu kapasite, şempanze beyniyle eşleşir. Yaratılan kafatasının yüzünün alt kısmı eğimlidir, bu özellik şempanzelerle de uyumludur. İnsanlarda tipik olarak görülen çıkıntı yapan burun kemiği de yoktur. Tüm bunlara rağmen, çalışmaya önderlik eden Lee Berger, bu kafatasının insanın atası denilen insan ve maymun arasında ‘yeni’ bir türe ait olduğunu öne sürdü.

Bir Şempanze Simüle Etmeye Çalışmak

Lee Berger’in çalışmanın başında itiraf ettiği gibi, bu fosiller bilinen bir insan ırkı ile uyumlu değildir. Bu, Darwinist bilim adamlarının kalıntılara derhal “yeni tür” deme yoluydu. Berger’in iddiasına göre, bu yeni tür, Australopithecus ve insan arasındaki boşluğu dolduran bir ara insan (homo) türdür. Bununla birlikte, bu yorumun önyargılı ve önyargılı olduğu kemikler açıkça anlaşılır.

You May Also Like:  NASA’dan gök taşı açıklaması! Potansiyel tehlike mi?

Güney Afrika İnsan Atası

Yaratılan bu koleksiyon iskeleti, tüm özellikleri ile şempanzelere benzer. Omuz eklemleri ve eğimli parmak kemikleri, dallardan asılı maymunlarla aynıdır. Geniş kalça kemikleri ve genişleyen göğüs kafesi Australopithecus maymunlarına özgüdür. Bir insan ayağına benzediği iddia edilse de, insandan farklı olarak ayak kemikleri düşük bir eğriye sahiptir ve yön aynı takım tarafından da kabul edilir.

Australopithecus Afarensis’in Darwinistler tarafından sözde evrim ağacının ilk atası olarak kabul edilmesine rağmen, başparmaklarının günümüzdeki şempanzelerden ve maymunlardan daha uzun olduğu bulundu. Bu özellik evrim iddiasına tamamen aykırıdır. Homo Naledi’nin başparmak kısmı Australopithecus Afarensis’den biraz daha uzundur. Bu, hayali evrim ağacını çürüten bir bulgudur. Bu durumda insan parmağı gibi olmasa da, hayali evrimi, aile ağacında insansı denilen türlerden oldukça farklıdır.

Homo Naledi’nin eli hiçbir şekilde insan eline benzemez ve bize yaratığın eğimli parmak kemikleri ve diğer maymun benzeri özellikleri ile daldan şubeye atlayan bir maymun olduğunu gösterir. Bu piyasemenin herhangi bir aleti kavraması ve kullanması imkansızdır. Bununla birlikte, kemiklerin bulunduğu mağarada insan kültürüne ait herhangi bir araç veya nesne bulunmamıştır.

Dinaledi mağarasındaki dişler insan dişlerine benzemez. Bu dişler Australopithecus serisi maymunlarda görülen dişlerden daha küçüktür. Bu durum maymun türleri arasındaki varyasyon ile açıklanabilir, ancak insana benzemez.

Naledi’nin Yaş Sorunu

Arkeolojide bir yaratığın yaşını belirlemek için birçok tarihleme yöntemi kullanılabilir. Bununla birlikte, Dinaledi mağarasındaki kemiklerin yaşını belirlemek için henüz bir girişimde bulunulmamıştır. Bu nedenle, burada açıklanan hikaye bilimsel kanıtlara değil, insanın hayali evrim sürecinde çeşitli insan benzeri yaratıklar boyunca yaşamış olabileceği önyargısına dayanmaktadır. Berger’e göre, bu kemikler 2-2.5 milyon yıl önce ‘iyi uyuyor’. Kendisini ve çalışmalarını finansal olarak destekleyen National Geographic’e göre, ‘bu yaş doğruysa’, Homo Naledi insansı olarak tanımladığı canlıların kökeninin atasıdır. Görüldüğü gibi, bu tür yorumlar bilimsel verilere değil ideolojik ön koşullara dayanmaktadır. Aslında, bu hikayeyi çürütmek için bir Carbon14 yaş atama çalışması bile yeterli olacaktır.

You May Also Like:  Isaac Asimov'un Bilim Kurgu Efsanesi 'Vakıf'ın İlk Dizi Reklamı

03. Mağara

Hayal Sarhoşluğu

Berger’in destansı anlatısına göre, Homo Naledi ölülerini mağaraya gömdü, bu mağara bir mezardı ve bulunan kemikler bu ölü insanlara aitti. Ancak, bu bir rüyanın gerçek olması ifadesinden başka bir şey değildir. Bu iddia, hayvanların zamanla insanlara dönüştüğü ve zamanla ahlaki davranışların geliştiği materyalist görüşten kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, yerin altına gömülmek veya mezar yapmak, sadece göksel dinlerle bilinci ve bilinci olan insanlara öğretilen değerlerdir.

Tehlikeli ve akrobatik bir yolculuktan sonra, dar, uzun ve karanlık koridorlardan geçen ve mağara kompleksinin en derinindeki başka bir odaya taşınan bir hayvanın hikayesi, gerçeklerden uzaktır.

Tabii ki, bu kemiklerin mağaradaki varlığı daha mantıklı olarak açıklanabilir. Örneğin, bu maymunlar burada bir sel taşıyor olabilir veya daha önce bu mağaraya başka bir giriş olduğunda, giriş doğal afetler tarafından kapatılmış ve söz konusu hayvanlar burada sıkışmış olabilir.

‘Geçmişimizi ve ne olduğumuzu araştırıyoruz’ diyerek bu imkansız masalları türeterek ve bu inançlara inanarak Darwinist ideologların düştüğü çıkmazı sergiler.

Soyu Tükenmiş Bir Maymun

Darwinist önyargılarla yazılmış bu hikayenin bilimsel bir temeli olmadığı açıktır. Lee Berger’in Homo Naledi’nin “olağanüstü bir mozaik ara tür” olduğu iddiasına ve medyadaki destekleyici haberlere rağmen, araştırmanın sonuçları tüm özelliklerinde bir maymun fosili ortaya koyuyor.

Yeni keşfedilen eski türlerin fosilleri

Bilim adamları tarafından yaratılan kuvvetin yeniden inşasının doğru olduğunu kabul etsek bile sonuç değişmez. Küçük hacimli bir beyin, eğimli yüz, çene, omuzlar, kavisli parmaklar ve ayak parmakları, göğüs kafesi ve geniş kalça yapısı olan kalıntılar, soyu tükenmiş bir maymun türü olan Australopithecus çeşidine aittir.

You May Also Like:  Uzay kazası sonucu etrafa dağılan Su Ayıları Ay'da yaşıyor olabilir

Yazar / Onur Yıldız Biyolog / İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü

Dikkat: Sitemiz herkese açık bir platform olduğundan, çox fazla kişi paylaşım yapmaktadır. Sitenizden izinsiz paylaşım yapılması durumunda iletişim bölümünden bildirmeniz yeterlidir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Hayvanlar Bizlerden Nasıl Daha Çok Çalışırlar

İNSANLARIN HAYATINI KURTARAN 8 MUHTEŞEM HAYVAN