“Bu maymun nerden çıktı?”
– “Kendileri Pembe’nin muhterem dedesi olurlar. Pembe maymundan geldi bilmiyor musunuz?”
+ “Ulan! Ben hiç değilse kalkıp gelmişim. Sen hiç gelememişsin. Maymun olarak kalmışsın.”
“Hade sabah ola hayrola, bu ne biçim karyola.”
“Anam ayatta izin vermez be Ferat.”
“Tokmak mort et müziği.”
“Siz Pembe kızı Sultan, Yunus oğlu Ferhat’ı kocalığa kabul ediyor musunuz?”
“Tüh! Gitti milyarlık mobilya.”
“Bu ülkenin kanunu var Pembe.”
– “Kanunu varsa tamburu da var sazı da komiserim.”
“Komiserim bir şey sorabilir miyim?”
– “Saçmaysa sorma.”
“Saçma.”
– “Sorma o zaman.”
“Öptüm.”
– “Gel gel buraya. Hadi sor.”
“Ama çok saçma.”
– “Oğlum merak ettiriyorsun! Ne yapalım! Sor!”
“Ama çok saçma.”
– “Delirtme ulan insanı sor!”
“Karlofça Antlaşması kaç tarihinde olmuştur?”
– “Ha?”
“Salih! At beni dışarı!”
“Uzun zamandır soramıyorum. Oğlunuz nasıl?”
– “Benim oğlum yok ki. Kızım var.”
“Ben de onu soruyorum işte.”
– “Neyi soruyorsun?”
“Abiguttünmü”
– “Ney?”
“Zıt! Erenköy.”
“Salih! At bunları dışarı.”
“Bir bahar akşamı rastladım size.”
– “Bu ne?”
“Şarkı.”
– “Eşek değiliz. Şarkı olduğunu biliyoruz.Niye söyledin!”
“Şarkı niye söylenir?”
– “Niye söylenir?”
“İstenilir söylenir, aşık olunur söylenir, duygulanılır söylenir”
– “Peki sen niye söyledin?”
“İşte onu bulamıyom.”
“Yaparız şip şak.”
