“Günde sadece bir çay kaşığı veya bir kesme şeker şekerle tatlandırılmış içecek bile kadınlarda kalp hastalığını ve inme riskini artırabilir.”
Sürdürülebilir yaşam denince beslenmeden tarıma, ekolojiden çevreye, iş yaşamından teknolojiye, temiz hava ve sudan erişilebilir doğal kaynaklara kadar pek çok alanı içinde kapsayan bir kavram akla gelmektedir. Her ne kadar fark edilmese de sağlıklı yaşam tarzı seçimleri yapmak da resmin önemli bir parçasıdır. 
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde sigara ile ilgili hastalıkların maliyeti her yıl 300 milyar dolardan fazladır. Tabi ki harcanan bu kadarla kalmamaktadır çünkü sağlık giderler yanında aynı zamanda sağlık hizmetlerini kolaylaştırmak için kullanılan tüm kaynakların ve atıkların bertaraf edilmesin de maliyetleri de bulunmaktadır. Tüm bunlar düşünüldüğünde bir de küresel anlamda tüm ülkeler için çerçeve genişlettiğinde maliyetin ne kadar büyük olduğu fark edilebilir.
İşte örnekten de belli olduğu gibi insan nüfusu ne kadar sağlıklı olursa, o kadar sürdürülebilir bir hayata ulaşma şansı artmaktadır. Ayrıca sürdürülebilir bir yaşam yanında daha sağlıklı ve daha uzun ömürlü nesiller için şans artacaktır. Yukarıda belirtilen durumu göz önüne aldığımızda herkes için büyük bir etkisi olabilecek basit yaşam tarzı seçimlerini yapmak adeta zorunluluk haline gelmektedir.
Şekerli içecek içme ile ilgili Amerikan Kalp Derneği tarafından yayınlanan yeni bir çalışma, bu anlamda çok ciddi bilgiler içeren kaynak niteliğindedir.
Bu çalışmaya göre soda, şekerli su, çaylar ve şekerli meyveli içecekler gibi az şeker içeren ( bir şeker) içecekler bile sağlık açısından önemli olumsuz etkiler yaratabilir. Bu çalışmaya göre her gün sadece bir şekerle tatlandırılmış içecek için kadınlar bakın hangi risklere maruz kalıyor:
- Kardiyovasküler hastalık riski, nadiren şekerli içecek içen kadınlara göre yüzde 23 oranında artmaktadır.
- Şekerli meyve içecekleri içenlerin, kardiyovasküler hastalık geliştirme olasılığı yüzde 42’ye kadar artmaktadır.
- Anjiyoplasti gibi tıkanmış arterleri açmak için bir prosedüre ihtiyaç duyma olasılığı yüzde 26 artmaktadır.
- İnme riski yüzde 21 artmaktadır.
Bu araştırma yapılırken araştırma ekibi tarafından devam eden California Öğretmen çalışmasından veriler kullanmıştır. 1995’te bir kohort çalışması başlamış, bu çalışma da katılımcıların ne içtiklerini ve ne kadar şekerli içtiklerini bildirmeleri istenmiştir. Yaş ortalaması 52 olan 106.000’den fazla kadın bu araştırmaya katılmış ve çalışmaya katılmadan önce bu kişilerin kalp hastalığı, inme veya diyabet teşhisi konmamış olmasına dikkat edilmiştir.
California San Diego Üniversitesi’nden çalışma yazarı Cheryl Anderson, şekerin kardiyovasküler hastalık riskini çeşitli şekillerde artırabileceğini varsaydıklarını bildirmiştir. Anderson’a göre “Kandaki glikoz seviyelerini ve insülin konsantrasyonlarını artırır, bu da iştahı artırabilir ve kardiyovasküler hastalık için önemli bir risk faktörü olan obeziteye yol açabilir.” Şeklinde açıklama yapmıştır.
Anderson, kandaki çok fazla şekerin aynı zamanda “oksidatif stres ve iltihaplanma, insülin direnci, sağlıksız kolesterol profilleri ve Tip 2 diyabet, ateroskleroz gelişimine güçlü bir şekilde bağlı durumlar yaratabileceğini, çoğu altta yatan arterlerin yavaş daralması ile bağlantılı kalp-damar hastalığı geliştirebileceğini” dile getirmektedir.
Amerikan Kalp Derneği’ne göre, şekerle tatlandırılmış içecekler, Amerikan diyetindeki en büyük ilave şeker kaynağıdır. Tipik bir 12 onsluk sodada 130 kalori ve 8 çay kaşığı (34 gram) şeker bulunur. Amerikan Kalp Derneği AHA’nın bu yöndeki önerileri ise, şeker alımını günde 6 çay kaşığı ya da 25 gram olan ilave şekeri yani 100 kalori ile sınırlandırılması yönündedir.
Çalışmanın sınırlarından biri, yapay olarak tatlandırılmış içeceklerin tüketimini değerlendirememiş olmasıdır. Önceki araştırmalar menopoz sonrası kadınlar arasında günde iki veya daha fazla diyet içeceği içmenin, tıkalı bir arterin neden olduğu ve bu durumunda inme riskini artırabileceği vurgulanmaktadır.
Özetlemek gerekirse;
Şekerli içecekler yerine sade su, şekersiz buzlu çay ve şeker katılmamış başka içecekler tercih edilmelidir. Uzun sağlıklı sürdürülebilir bir yaşa için içecek alışkanlıklarını bu çizgide değiştirmeli ve şeker kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Amerikan Kalp Derneği Dergisi
