in

Ölümsüzlük İksiri Bulundu mu? Simyacılar Ölümsüzlüğü Araştırdılar mı?


Simyacıların başlıca amaçlarından biri filozof taşını ölümsüzlük iksirini elde etmektir. Aşağıdaki yazıda bunu başardığı söylenilen bir simyacı anlatılıyor.

“Her zaman sarhoş fakat her zaman da aklı başında.” Bir biyografi yazarı, kendini Paracelsus adıyla tanıtan Theophrastus Bombastus von Hohenheim’ı böyle tanımlıyordu. Paracelsus’un gizli bilimlerle ilgili çalışmalarını Almanya’nın Würzburg kentinde Hans von Trittenheim adında bir “öğretmenin” yönetimi altında sürdüğü söyleniyor. Paracelsus’un Almanya, italya, Fransa, Hollanda, İngiltere, iskandinav ülkeleri ve Rusya’yı da kapsayan uzun yolculuklar yaptığı biliniyor. Daha sonra italya’da ki Ferrara Üniversitesi’nde tıp öğrenimi gördü: 1526’da isviçre’nin Basel kentine, “kent fizikçisi” olarak gönderildi.

Bir elinde, içinde kor halinde kömürlerin bulunduğu pirinçten bir tava tutuyordu. Korların içerisinde, 11. yüzyılın ünlü Arap filozofu İbni Sina’nın ve 2. yüzyılın tıp otoritesi Yunanlı Galen’in eserlerini soktu. Daha sonra bunların üzerine sülfür ve potasyum nitrat (güherçile) serpti. Kitaplar görülmeye değer alevler içinde yanmaya başladı. Ardından Paracelsus konuşmaya başladı:

“Siz, İkiyüzlüler”

“Eğer sizin fizikçileriniz o göklere çıkardıkları Galen’in cehennemin alevleri içerisinden bana yazdığı mektuptan haberleri olsaydı, onu bir tilki kuyruğu ile bağlayıp haça gererlerdi. Aynı şekilde sizin o İbni Sina’nız da cehennemin girişindeki bir kapının önünde oturur. Onunla birçok kez, felsefesi ile ve filozof taşı ile ilgili olarak tartıştım. Siz ikiyüzlüler! Büyük bir hekim tarafından (kendisini kastediyor) sizlere anlatılanlara kulak verin,’ Gelin ve dinleyin! Yüksek mevkilerinizin size verdiği cesarette atıp tutan ey sahtekârlar, gelin! Ben öldükten sonra benim öğretim, gözler önüne serilecek ve ışığı hepinizi aydınlatacak.

Üç İlke Önermişti

Paracelsus bu kadar kibirli ve bencil bir kişi olmasına rağmen eczacılığın gelişmesine çok önemli katkılarda bulundu. Simyadaki çeşitli süreçleri ilk tanımlayanlardan biri olarak da kabul edilir. İlk kez Aristo’nun ortaya attığı dört elementin (hava, su, toprak ve ateş) yerine de üç ilke önermişti: Cıva, sülfür ve tuz. Buradaki “hypostatik” sözcüğü, “bilinen, basit maddeler değil” anlamında kullanılıyor. Bu üç asli maddenin 17. yüzyıldan kalma eski bir metinde şu şekilde tanımlandığı görülüyor: “Cıva, beslenmeyi sağlayan, duyguları yön-lendiren, hareketin, gücün ve renklerin oluşumunu sağlayandır. Havadan ve sudan türemiştir. Yaşamın gıdasıdır.

You May Also Like:  İki Gezegen Çarpışırsa Garip Bir Şey Olabilir

Sülfür, tüm canlılardaki enerjinin odak noktası, birleştirici unsur, tüm renklerin kaynağı ve kökeni. Kolay yanabilir. Birbirine zıt Şeyleri kaynaştırmada, yapıştırmada olağanüstü bir gücü vardır.

Tuz çürümeyi önler. Ayrıca pıhtılaştırma, temizleme ve boşaltma gücüne sahiptir. Katılık ve koyuluk verir. Tadı hoş ve güzeldir. Yeryüzü gibidir. Soğuk ve kuru değildir, katı ve sabittir.”

Sembolik Anlamları Var?

Paracelsus bu üç ilkeyi şöyle değerlendirdi: “Cıva ruhu, sülfür camı, tuz da bedeni simgeliyordu.” Paracelsus bir yazısında şöyle diyordu: “Ne kadar çeşitli meyve varsa, o kadar çok çeşit sülfür, tuz ve cıva türü vardır. Bîr sülfür altından ise, bir diğeri gümüştendir. Bir diğeri demirde ve kalaydadır. Daha değişik bir tür sülfür ise pırlantada, safirde, yakutta ve zebercette bulunur. Yine bir başka türü de kayalarda, çakmaştaşında, tuzlarda ve memba sularında vardır”

Ölümsüzlük İksiri Aranıyor

Bu tür bîr yaklaşım biçimi Paracelsus’u her maddenin özünü araştırmaya yöneltti. Maddenin özü olan kısmını, yani saflaştırılmiş ve sadeleştirilmiş olan kısmını incelemeye çalıştı. Aynı yaklaşım türü simya araştırmalarına da yeni hız kazandırdı. Paracelsus bu “öz”lerden bazılarıyla tıbbi tedavilerde de belirli bir ölçüde. başarı sağladığını öne sürüyordu. Paracelsus’un bu görüşleri, “Ölümsüzlük İksiri” araştırmalarını da destekledi. İddiaya göre, uzun yaşamanın sırrı bu sayede çözülmüştü. Nitekim Avrupa’da da simyagerlerin ölümsüzlüğü elde ettikleri söyleniyordu. Bunlardan biri Nicolas Flamel idi. Flamel, kayıtlara göre 14. yüzyılda Paris’te yaşadı.

Çalışkan ve verimli birisi olarak tanınıyordu. 1357’de çok eski ve geniş renkli harflerle süslenmiş ilginç bir kitap satın aldı. Flamel şöyle diyordu: “Kitabın kapağı pirinç kaplıydı. Çok ustaca bir şekilde ciltlendiği anlaşılıyordu. Üzerinde kabartmalı harfler ve garip figürler vardı. Bu harflerin hangi alfabeye ait olduğunu anlayamamıştım. Çünkü ne Latin ne de Fransız alfabesine aittiler. Kitapta yazılı olanları daha da merak ettim.”

Birçoklarına göre filozof taşına sahip olduğu söylenen Nicolas Flamel, “prima materia” adını verdiği ilk maddeyi bulduğunu öne sürüyordu.

Hz. İbrahim’in Kitabı

Kitabın ilk sayfasında altın harflerle şunlar yazılıydı: “Hz. İbrahim, rahip, prens, astrolog ve filozof. Yahudi kavmi Tanrı’nın gazabıyla parçalandı.” Flamel elindeki kitabın Hz. ibrahim’in kitabı olduğunu iddia ediyordu. Kitabın girişindeki bu ifadeleri lanetler izliyordu. Ayrıca yogi ya da rahip olmayan kişilerin, bu kitabı okuduklarında lanetlenecekleri belirtiliyordu. Flamel, bir yogiydi. Bu bakımdan kitabı okumaya karar verdi.

You May Also Like:  Tesla Çalışanlarından İlginç İtiraf: Elon Musk Her İşe Burnunu Sokuyor

Vergi Karşılığında Bilgi

Kitapta Tanrı’nın gazabına uğramış Yahudilerin Romalılara vergilerini nasıl ödedikleri anlatılıyordu. Yahudiler, ödeyecekleri verginin yerine, Romalılara adi metalleri nasıl altına dönüştürebileceklerini gösteriyorlardı. Talimatlar çok açıktı ve izlenmesi çok kolaydı. Fakat ne yazık ki, bu sürecin sadece ileriki aşamaları kitapta anlatılıyordu. Yapılması gereken ilk işlemlerle ilgili bilgiler, sadece kitabın dördüncü ve beşinci sayfalarındaki resimlerde anlatılıyordu. Flamel, hayal kırıklığına uğramıştı.

Esrarengiz Resimler Yorumlanamıyor

Flamel, 21 yıl boyunca bu esrarengiz resimleri yorumlayacak birisini aradı. Sonunda karısı Perrenelle ona, İspanya’ya gitmesini ve orada Yahudi dilini iyi bilen birisini bulmasını önerdi. Böylece Flamel uzun bir yolculuğa çıktı. İspanya’nın Compostela yöresindeki kutsal bir yer olan Aziz James Manastırı’nda hacı oldu ve dua etti. Ardından İspanya’nın kuzeyindeki Leon kentine geldi. Burada Canches adında bir simya Üstadı ile karşılaştı. Canches, tam Flamel’in aradığı kişiydi. Nitekim Flamel’in elindeki gizemli resimleri görünce sevinç içinde kaldı. Çünkü bu resimlerin uzun zamandır kayıp olarak bilinen bir kitabın parçaları olduğunu söylüyordu. Canches biran önce Flamel ile Fransa’ya gitmeye karar verdi. Fakat yolda bir hastalık geçirdi ve Orleans’ta öldü. Flamel yalnız başına Paris’e döndü. Flamel şöyle diyordu:

“Saf Gümüş Elde Ettim”

“Şimdi prima materia’ya (ilk madde: hava. toprak, su ve ateş) sahibim. Fakat henüz hazır değilim. Çünkü maddeyi altına dönüştürmek dünyanın en zor şeyi… Sonunda aradığımı buldum. Biraz cıvadan, 227 gram ağırlığında saf gümüş elde ettim. Bugün 1382 yılının Ocak ayının 17’si.

Zengin Oldular Ama…

Üç ay sonra Flamel ilk kez altın elde etti. Flamel’ler bir anda zengin olmuşlardı. Kazançlarını hayır işlerine kullandılar: “Paris’te 14 hastane, 3 ibadethane, 7 kilise yaptırdık. Onarıma ihtiyacı olan tüm eski kutsal yapıları yeniden elden geçirttik. Ayrıca Boulogne’de de benzeri işler yaptık. Yoksul insanlara, özellikle dul ve yetimlere yaptığımız yardımlarımızı da bunların arasında saymıyoruz.

Filozof Taşına Sahip miydi?

Nicolas Flamel’in 1419’daki ölümünden sonra, birtakım söylentiler yayılmaya başladı.Birçok kişi, Flamel’in filozof taşını yaptığına inanıyordu. Bu durumda filozof taşının Flamel’lerin evlerinden birinde olması gerekiyordu. Her yer didik didik aranmıştı, hatta mezarları bile. Fakat ortada filozof taşı yoktu. Bazıları da Flamel’lerin hâlâ yaşadıklarına inanıyorlardı.

Filozof Taşı Nedir?

Eski filozoflar uzun arıtma işlemleri sonucunda metallerin nasıl altına dönüştürülebileceğini biliyorlardı. 17. yüzyılda yazılmış, “Sophic Hydrolith” adlı, yazarı bilinmeyen bir kitapta, filozof taşının nasıl bir mineralden yapıldığı anlatılıyor. Öncelikle yoğun, koyu, dumanlı ve siyah renkli bu mineral temizleniyor. İçine cıvalı su karıştırılıyor. Bu, hoş bir kokunun yayılmasına neden oluyor.

Elde edilen bu sıvının bir bölümü bir kenara konuluyor. Geriye kalanın on ikide biri özgün altın ağırlığında oluyor. Karışım haftada bir kez yavaş ateşte ısıtılıyor. Sonra yumurta şeklinde bîr kapta duran bir miktar cıva ile suda çözeltiliyor. Kalan cıvalı su, azar azar ekleniyor. Yumurta şeklindeki küçük şişe sıkıca kapatılıyor. Gerçek bir yumurtanın kuluçkadan çıkacağı zamandakine benzer bir ısı ortamı sağlanıyor. 40 gün sonra şişenin içindeki, simsiyah bir renge bürünüyor. 7 gün sonra da balık gözü gibi küçük tanecikli maddeler oluşuyor.

Böylece filozof taşı görünmeye başlıyor. Önce kızıl, sonra beyaz ve en sonunda da sapsarı bir renk alıyor. Bir zaman sonra göz kamaştırıcı bir beyaza ve ardından da parlak bir kırmızıya dönüşüyor. İddiaya göre, filozof taşının küçücük bir kırıntısı bile metallerin üzerine sürülerek altın elde edilebilir. Filozof taşının aynı zamanda yaşlanmayı durdurduğu, dolayısıyla insana ölümsüzlük verdiği de yüzyıllardır iddia ediliyor. Bazı gizemcilere göre yeryüzünün paha biçilmez, en değerli taşı olan filozof taşına geçmişte sahip olanlar vardı. Kim bilir, belki bugün de..

Türk Filozofun Söyledikleri

Aradan yüzyıllar geçtikçe zengin simyagerlerin ölümü yendiklerine ilişkin söylenceler giderek arttı. 17. yüzyılın gezginlerinden Paul Lucas, Anadolu’dayken bir Türk filozof ile karşılaşmıştı. Adı bilinmeyen bu Türk filozof, Lucas’a şöyle demişti: “Gerçek filozoflar, uzun ömürlülüğün sırrını binlerce yıldır sakladılar. Ben en azından filozof taşına sahip olan ve hâlâ kutsanmış Flamel’in adını söyleme özgürlüğüne sahibim. Ne o, ne de karısı henüz ölümü tatmadılar. Onlara Hindistan’da rastlamanın üzerinden daha üç yıl bile geçmedi. Flamel benim en iyi arkadaşlarımdan biridir.”

You May Also Like:  Daha mutlu ve sıhhatli bir ilişki için 4 ipucu

 

———————————————————-

Dikkat: Sitemiz herkese açık bir platform olduğundan, çox fazla kişi paylaşım yapmaktadır. Sitenizden izinsiz paylaşım yapılması durumunda iletişim bölümünden bildirmeniz yeterlidir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

11 Egzersiz Ve Kas Geliştirmek İçin Kreatin (Tam Plan)

Poyraz Karayel (Dizi, 2015 – 2017) Replikleri