in

Neden Para Basıp Borçlarımızı Ödemiyoruz?

Ülkeler para basma yetkileri olduğu halde neden para basmazlar? Tabii ki bu olay bu kadar basit olamaz ancak, asıl neden ne hiç düşündünüz mü? Daha çok para basıp borç ödemememizin nedeni tam olarak nedir? Ya da para basıp borç ödemeye çalışırsak tam olarak ne olurdu?


Basit düşünelim, 5 kişinin yaşadığı bir ülke olsun. Bu ülkede ürün olarak sadece ekmek üretilsin. Yani markete girdiğimizde alabileceğimiz tek bir şey var, ekmek. Ülkemizin para biriminin adı da para olsun. Herkesin cebinde de birer para olsun, ayrıca bir günde 5 tane de ekmek üretmiş olalım. Yani ülkemizde 5 kişi yaşıyor, herkesin cebinde birer tane para var ve 5 tane de ekmek var. Bu durumda cebimizdeki 1 para ile 1 tane ekmek alabiliriz.

Bir sonraki gün ülkemizin merkez bankası para basarak para miktarını iki katına çıkarmış olsun. Bu sefer herkesin cebinde ikişer para var. 1 ekmek alabilmek için artık 2 para vermek gerekiyor. Yani para miktarını artırmamıza rağmen daha fazla şey alamıyoruz. Yani zenginleşmedik.

Şimdi para miktarını değil de ürün miktarını artırdığımızı düşünelim, ülkenin fırını 5 değil de 10 ekmek üretti, herkesin cebinde de birer lira olduğu için artık 1 parayla 2 ekmek alabiliyoruz. Para miktarı artmadı ancak zenginleştik. Demek ki zenginleşmek daha fazla paraya sahip olmak değil, daha fazla şey alabiliyor olmak.
Yani üretim artışı = zenginleşmek.

You May Also Like:  Our Home Office/Guest Bedroom -, #Bedroom #Home #OfficeGuest - Bedroom Decoration

Bu olayı şu şekilde de düşünebiliriz, parayı avcı, ürünleri de av olarak düşünelim. Avcılar avı kovalar ve yakalamaya çalışır. Eğer avcı sayısını artırırsak, av yakalamayı başaran avcı oranını azaltmış oluruz. Eğer av sayısını artırırsak, artık bir avcı birden fazla av yakalayabilir, çok basit. Bu yüzden piyasadaki para miktarını artırırsak ve ürün miktarını artırmazsak aynı miktar parayla daha az mal satın alabiliriz. Bu duruma enflasyon denir. Enflasyon paranın değer kaybetmesidir, Venezuela’da birkaç yıldır yaşanmakta olan durum buna örnektir, insanların 1 tuvalet kağıdı alabilmeleri için deste deste para ödemeleri gerekiyor. Buraya kadar olan kısım bir ülkenin içinde dolaşan parayla ilgiliydi. Şimdi ülke dışına çıkalım ve öyle düşünelim.

Bir ülkenin yaptığı toplam üretime, gayri safi yurtiçi hasıla denir, ve bu genelde dolar cinsinden ifade edilir. GSYH’yı kişi sayısına bölersek, Kişi başına düşen GSYH’yı elde ederiz. Bir ülkedeki insanlar kişi başına düşen GSYH kadar zengindir, bu sayı asla yalan söylemez. A ülkesinin toplam üretimi 10 bin dolar olsun ve ülkede 10 kişi yaşasın. B ülkesinin toplam üretimi 100 bin dolar olsun ancak ülkede 1000 kişi yaşasın. Bu durumda A ülkesindeki 1 kişi başına bin dolar düşerken, B ülkesinde 100 dolar düşer. İlk bakışta B ülkesi A ülkesinin 10 katı üretim yapıyormuş gibi dursa da A ülkesindeki insanlar daha zengindir çünkü kişi başına düşen üretim daha fazladır.

You May Also Like:  Corona Hakkında Dogru Bilinen Yanlışlar ve Önlemleri Aslında Ne?

Günümüzde dünya’da tüm ülkeler tarafından kabul edilen para birimi dolardır. Peki neden? bu sorunun cevabı başka bir videonun konusu olacak kadar uzun, o yüzden bu cevaba şimdilik girmeyelim.

Bir ülkenin başka ülkelere ya da kurumlara olan borçları her zaman dolar cinsindendir, çünkü borcu veren ülkeler paralarını dolar cinsinden almak isterler. Bu yüzden kendi para biriminizden bol bol basarak dış borcunuzu ödeyemezsiniz. Hatta dolar basma yetkisi olan Abd bile bunu yapamaz, çünkü videonun ilk bölümünde anlatıldığı gibi para miktarını artırırsa doların değeri düşer ve borcunu ödeyemez hale gelir.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Gittim, Gördüm, Anlattım: Zenginlerin Vergi Cenneti MALTA Hakkında 27 GERÇEK

Atatürk’ün Gizli Aşkı Fikriye Aslında Kim?