Kuruluş Osman 11. Bölüm Özeti:
Moğollar, Söğüt, Kayı ve bölgedeki diğer Türk obalarını işgal edip, kılıçtan geçirip, taş taş üstünde bırakmazlarken; tüm beyleri ve halklarını esir ederler. Moğol işgali Türkleri yok olmanın eşiğine getirirken, Balgay’ın karşısında yalnızca Osman Bey kalmıştır! Anadolu’nun uç topraklarında yeşeren Kayıları yok ederek Selçuklu sonrası yeni bir Türk devletinin kurulmasını engellemek isteyen ve Bitinya bölgesindeki tekfurlarının topraklarını ele geçirerek gözünü Konstantiniyye’ye diken Moğol komutan Balgay, Osman Bey’e sancakbeyi olmasını teklif eder. Teklifi reddederek kaçmayı başaran Osman, ‘Ya şehadet ya hürriyet’ diyerek kıyama kalkar. Alişar’ı maşa olarak kullanan Balgay, onu gözden çıkarıp Sofia’yı biat ettirir. Tüm gazabıyla Kayı Obası’nı vurup Dündar, Gündüz ve Osman’ın alplerini esir ederek akıl almaz eziyetlerle Türklerin tüm özgürlük umutlarını tüketmek ister. Türklerin tek umudu haline gelen Osman Bey, Balgay’ın zulmüne dur diyebilecek mi? Tek başına kalan Osman nasıl bir strateji ve yol izleyecek? Şeyh Ebebalı, yok oluşun eşiğindeki Türklere ve Osman Bey’e nasıl ilham verecek? Osman’ı ortadan kaldırmak için her yolu deneyen zalim Balgay’ın yeni oyunları neler olacak?
O, kömür karası gözleriyle, gaza ve hürriyet ateşini tutuşturacaktı. Adı, Ertuğrul Gazi oğlu Osman’dı… Karanlığın içinde ona yol gösteren “aşk” oldu… Kan ve gözyaşıyla sulanan topraklarda, gök ekini gibi biçilen; yedi göğü, yedi yeri, dağları, denizleri aşacak bir milletin rüyasını “aşkla” gördü. Gücünü kılıcından değil, “aşktan” aldı… Zorbalığa adaletle; köleliğe hürriyetle direnen, tarihin gördüğü en büyük imparatorluğa adını “aşkla” verdi. 72 milleti kıran bozuk düzene karşı başkaldırı, mazlumların sessiz çığlığına umut, Kuruluş’un adı oldu… Kuruluş Osman… 400 çadırlık bir obadan, “ilahi aşkla” kurulan bir cihan imparatorluğuna yürüyüşün hikayesi.
