Beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir, “Glüten yediğinizde vücudunuz olumsuz tepki gösteriyorsa tüketmek yanlış ama vücudunuzda tepki olmasa bile glüten tüketmiyorsanız harika bir prebiyotikten vazgeçiyorsunuz.”
Diyet ve beslenme uzmanı Ulaş Özdemir, vücudun savunma sisteminin bazı kişilerde glüten tüketimini zararlı bir madde olarak algıladığını ve bağışıklık hücreleri tarafından tepki verilebileceğini söyledi. “Tüketimin devam etmesi halinde bu reaksiyon ortamı yerini uzun vadeli hasarlara bırakıyor ve uzun süreli bağırsak hasarı görülebiliyor. Ancak kilo probleminiz veya glüten şikayetleriniz olmasa bile glüten tüketmek istemiyorsanız, enerji kaybı ve hipoglisemik etki nedeniyle kontrolsüz kilo kaybına ve buna bağlı olarak bağırsak deformasyonlarına maruz kalabilirsiniz.” dedim.
Kilo vermenin etkisi glüten değil, yetersiz enerji alımından kaynaklanmaktadır.
Özdemir, glüten çoğu karbonhidratın yapısında bulunan bir madde olduğu için günlük diyetten basit karbonhidratların çıkarılmasının dolaylı olarak kilo vermeye yardımcı olduğunu iddia etti. “Kilo verme etkisi tamamen yetersiz enerji alımından kaynaklanıyor. Başka bir deyişle, arpa, pirinç, makarna, ekmek ve bulgur gibi karbonhidratların çoğu glüten içerir. Diyetten çıkarıldıklarında kilo verme oranı da artar ” Şeklinde konuştu.
Çölyak hastalığı ve glüten duyarlılığı farklıdır
Glutenin çölyak hastalığı ve gluten duyarlılığı olmak üzere iki aşamada test edilmesi gerektiğini vurgulayan beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir“Arpa, pirinç veya makarna gibi yiyecekler yediğinizde veya ekmek yerken kendinizi rahatsız ve şişkin hissediyorsanız veya daha şiddetli semptomlar yaşıyorsanız, bir gastroenterologa görünmek iyi bir fikirdir çünkü o zaman sadece hassasiyet değil çölyak hastalığınız olabilir. Bu genellikle bir kan testi ile ortaya çıkar. Ancak rahatsız edici semptomlar görmezseniz, sadece büyük miktarlarda tüketirken biraz şişkinlik veya rahatsızlık hissederseniz, glüten duyarlılığınız vardır. dedim.
Artan farkındalığın neden olduğu glütene karşı artan hassasiyet.
Ulaş Özdemir, son zamanlarda glütene duyarlı kişi sayısının artmasının temel sebebinin farkındalığın artması olduğunu söyledi, Ayrıca her yeni neslin özellikle bağırsak florası bir öncekinden daha hassastır. Bağırsaklar esas olarak uyuşturucu kullanımı, böcek ilaçları, şehir sorunları ve stres gibi faktörlerden etkilenir. Her birinin büyütme faktörünün bir sonucu olarak hassasiyet artar. açıklamada bulundu.
Çölyak hastalığının ana tedavisi glütensiz bir diyettir.
Bazı kişilerin glütene karşı özel bir duyarlılığı olduğunu hatırlatan beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir, “Çölyak hastaları, yani glüten alerjisi olan kişiler glütenli besinleri sindiremezler, zamanla ince bağırsakta oluşan küçük yumruların ortadan kalkmasıyla besin emilimi kesintiye uğrar ve değişir. Ancak alternatif olarak glütensiz undan yapılmış ekmek tercih edilebilir. Şeklinde konuştu. Özdemir, birçok çalışmanın sonucuna göre çölyak hastalarının osteoporoz, anemi, kısırlık ve sinir rahatsızlıkları gibi hastalıklara yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu belirtti. “İyi haber şu ki, glüteni diyetinizden çıkarmak hasarı tersine çevirebilir.dedi.
Glüten ekmekte mayaya yardımcı olur
Beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir, ekmek yapımı sırasında oluşan hamurun yapısını oluşturan glütensiz yani hamurun kabarmadığını ve kabarmadığını söyledi. “Çünkü buğdayda pek çok farklı protein türü vardır ve bunlardan yalnızca ikisi, glüten ve gliadin, glüten olarak bilinen sert, esnek, kauçuk benzeri maddeyi oluşturmak için suyla birleşir. Buğday unu suyla karıştırılıp yoğrulduğunda, bu iki protein suyu tutar ve esnek glüten zincirleri oluşturmak için bağlanır. “ Şeklinde konuştu. Unlu mamullerin yapısını sağlayan glüten; Çavdar, arpa ve yulaf gibi başka tahılların da bulunduğunu ancak hiçbirinin buğday kadar etkili olmadığını kaydeden Özdemir, buğday tüketilirken ortaya çıkan rahatsızlığın daha büyük olacağı uyarısında bulundu.
Glutensiz yiyecekler
- Et ve et ürünleri
- Süt ve süt ürünleri
- Çiğ ceviz
- Mısır
- Zeytin yağı
- Sebze çorbaları
- Kuru fasulye
