Atanamayan öğretmenler, işinden çıkarılan öğretim görevlileri,
çocuğuna bakamayan, kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşların intiharları.
Annesinin hastalığı için eczaneden ilaç dilenen çocuk, aç kaldığı için ekmek çalanlar, kötü yola sapanlar..
Çalışmak için büyük şehire gelip tutunamayıp evine başları önlerine eğik dönenler.
Çok güzel bölümlerden mezun olup, bir okuldan bile mezun olmayan zengin iş adamlarının altında ezilmeye mahkum kalanlar… Bu anlattığım karakterlerin hiç biri film karakteri değil. Gerçekte içinde bulunduğumuz dünyanın gerçek kahramanları onlar.
Bir de tabii dizilerde gördüğümüz, sabah kalkınca Van kahvaltısı gibi dizilmiş kahvaltı masasında sadece bir portakal suyundan yudum alıp evden çıkan şımarıklar, baba parasıyla özel okullarda okuyup her gece partileyenler, ay zengin bi kocaya kapak atsam da zengin olsam diye fırıldak gözlerle etrafına bakan kızlar var. Ama bu dizide bunlar yok.
Babil, Türk dizi sektörüne gerçek karakterle bomba gibi giriş yapan yeni psikolojik gerilim ve dram dizimiz.
İzledik, etkilendik, anlatalım dedik.
Anlatalım ki, değinmek istedikleri konulara belki biraz bizim de katkımız olur.
