Cerrahi yada alev ateş silahla her türlü yara, içinde gelişen bir bağ dokusuyla doğrusu bir örtü oluşturarak iyileşir.

Bu kaplamanın oluşumunda yüksek doz C vitamini kullanılması iyileşmeyi hızlandırır, kolajen sentezini artırır, vücudun direncini artırır.

C vitamini, iyileşmenin tüm aşamalarında yeni doku oluşumunda ve kan tedarikinde rol oynar. Yara iyileşmesi büyük miktarlarda C vitamini tüketir, bu da yaranın ebatlarına bağlı olarak C vitamini ihtiyacını artırır ve C vitamini ile yeterince değiştirilmezse enfeksiyon, ürtiker ve iyileşmede bozulma şeklinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

C vitamininin yüksek dozda parenteral olarak verilmesi tehlikeli sonuç durumdaki hastalarda büyük etkiye haizdir. Bir yaralanma esnasında ortaya çıkan oksidatif stres vücut üstünde yıkıcı bir etkiye haizdir. Bundan dolayı, periferik kan dolaşımı (mikro sirkülasyon) bilhassa oksidatif strese duyarlıdır ve bozulması, sepsis ve çoklu organ yetmezliğinin gelişmesinde mühim bir rol oynar.

C vitamini, kollajen hidroksile edici enzimlerin (disinonhidroksilaz ve prolinhidroksilaz) bir koenzimidir ve kollajen sentezinde rol oynar. Çekme mukavemeti, hidroksiprolin artışı, kemik oluşumunu hızlandırır ve mekanik direnç sağlar, iyileşme süresini kısaltır ve iyileşmeyi hızlandırır.

Yara iyileşmesi, nörosensör ve immünolojik reaksiyonların etkileşimi sonucunda oluşur. Bu reaksiyonların seyrinde C vitamininin görevi ve mühim fizyolojik immünomodülatör özellikleri göz önüne alındığında, sinir ve bağışıklık sistemlerine bu vitamin kafi bir halde sağlanmalıdır.

Böylelikle intravenöz yüksek dozda C vitamini infüzyonunun yaraların ve kırıkların iyileşmesini hızlandırdığı, sepsis, böbrek yetmezliği ve öteki komplikasyonları önlediği kanıtlanmıştır.

Yazı Biyolojik Tıp Kliniği tarafınca gönderildi

www.biolojitababat.azca

.