Regular işleyen bir vücut, su alımını basit bir şekilde düzenler – susuzluk hissederek.
Suya bu kadar hassasiyet ve dikkatin sebebi nedir? Aslında, her şey göründüğü kadar basit değil. Bazen sorun, birçok insanın sıradan su yerine çay, kahve, smoothie, gazlı içecekler, kompostolar, kvas, şarap, bira vb. İçmesidir. Tüm bu sıvılar vücudun su ihtiyacını karşılamamakta, bazıları (alkol, çay, kahve) ise tam tersine vücuttan sıvı atılımını hızlandırmaktadır.
Su eksikliğinden dolayı vücudun metabolizması bozulur, toksinlerin vücuttan atılma süreci yavaşlar ve birçok organ ve sistem (beyin, böbrekler, kalp vb.) Zarar görür.
Vücuttaki su eksikliği bazen fark edilmez. İnsan vücudu buna alışır. Ancak aşırı sıvı kaybına neden olan faktörler varsa (örneğin sıcak yaz günlerinde) bayılma, kafa karışıklığı ve tedavi gerektiren diğer ciddi durumlar olabilir.
İçecek kadar suyunuz olup olmadığını mı öğrenmek istiyorsunuz?
Ardından, yeterince su içtiğinizi gösteren 10 işaret olup olmadığını kontrol edin.
Dehidrasyon belirtileri:
1. Kuru ağız. Bu, vücudunuzun suya ihtiyaç duyduğunun ilk ve en belirgin işaretidir. Bu noktada, vücut zaten susuz kalmış hissediyor. Elbette ağızdaki kuruluk hissini çay, gazlı içecekler veya paketlenmiş meyve suları ile gidermeye çalışmak doğru değildir. Şu anda vücudun suya ihtiyacı var.
2. Kuru cilt. Cildimiz, vücutta gerçekleşen tüm süreçleri yansıtır. Cildin aşırı kuruluğundan muzdaripseniz, bunun nedeni büyük olasılıkla vücuttaki su eksikliğidir.
3. Bazen şiddetli susuzluk. Bazen öyle görünüyor ki ne kadar su içersen iç, susuzluğunu asla gideremezsin. Bu, vücudun susuz kaldığı anlamına gelir. Bu artık sadece ağız kuruluğu değil, beynin aktif SOS sinyalleri göndermeye başladığı ve suya ihtiyaç duyduğu şiddetli dehidrasyondur. Alkol vücudu güçlü bir şekilde kurutur, bu nedenle sarhoş olduğunuzda sürekli su içmeniz gerekir.
4. Kuru gözler. Gözlerde kuruluk, hatta hafif bir karıncalanma hissederseniz, gözlerinizin beyazları kanla doluysa hemen su içmeniz gerekir. (10) yeterince su olmadığında, gözyaşı kanalları kurur ve bu da gözlerde önemli hasara neden olabilir. Kontakt lens takanlar bu belirtiye daha duyarlı olmalıdır.
5. Azalmış idrar hacmi ve renk değişikliği (idrar koyu).
6. Artan kalp atış hızı, güçlü kalp atışı. Dolaşım sistemindeki su azaldıkça kan kalınlaşır, hacmi azalır ve yavaşça dolaşmaya başlar. Sonuç olarak kalbe binen yük artar, kan dolaşımı bozulur ve organlar yeterli oksijen alamaz.
7. Eklemlerde ağrı. Pek çok insan, hatta gençler bile eklemlerinde ağrı hisseder. Bazı durumlarda bu, koşup zıpladıktan sonra meydana gelir. Vücudumuz en küçük ayrıntısına kadar programlanmıştır. Kıkırdak disklerin% 80’i sudan yapılmıştır, bu da özellikle yoğun yükleme sırasında eklemlerin birbirine sürtünmemesini sağlar. Bu nedenle susuzluk yaşamanıza neden olur.
8. Azalan kas kütlesi. Kıkırdak ve eklemlerde olduğu gibi, kasların yarısı su ile doludur. Elbette vücutta su eksikliği olduğunda, dehidrasyon durumunda nem kaybedilir ve kas kütlesi azalır. Tüm eğitmenler ve doktorlar, eğitim sırasında bile periyodik olarak su içmenin gerekli olduğu sonucuna varmışlardır.
9. Kronik yorgunluk ve uyuşukluk. (10) su eksikliği varsa su aramaya başlar, dışarıda bulamayınca içeriden olduğu kadar kandan da almaya başlar. Bu, oksijen eksikliğine yol açar, bu da tüm organları etkiler ve bu da uyuşukluğa ve yorgunluğa yol açar. Böylece gün geçtikçe daha fazla yorgun hissediyorsunuz, 8 saatlik katı uykudan sonra bile uykunuzdan tatmin olmuyorsunuz, çay ve kahve bile sizi neşelendirmeye yetmiyor, neredeyse uykuya dalıyorsunuz.
10. Sindirim sistemi ile ilgili sorunlar. Ağız mukozasını nemlendirmek gerekir. Ancak bu tüm sindirim sistemi için geçerlidir. Gerekli nem olmadan mide mukozasının kalitesi ve yoğunluğu azalır, bu da mide asidinin iç organlarına zarar verir. Bu genellikle mide ekşimesine ve mide rahatsızlığına yol açar.
Dehidrasyon, kabızlığın ana nedenlerinden biridir. Bazen düzenli su rejimleri kabızlıktan kurtulmaya yardımcı olur.