in

Uyku süremiz genetik miras mı?

Tsukuba Üniversitesi Uluslararası Bütünleşik Uyku Tıbbı Enstitüsünde (IIIS) 63’üncüsü düzenlenen seminerlerin konuğu Japonya ulusal orman ve orman ürünleri araştırma ajansından Dr. Emi Morita’ydı.

Dr. Morita şu aralar ormanda yürüyüş veya gezinti yapmanın sağlık üzerindeki etkilerini inceliyor. İlgilendiği konular arasında toplumlarda görülen hastalıkların nedenlerinin yanı sıra bu hastalıkların farklı bireyler üzerindeki etkileri yer almakta. Bununla birlikte Dr. Morita, uyku ve hastalıklar arasındaki bağlantıyı da araştırmalarında irdeliyor. Özellikle bilişsel sağlığımız ve iş performansımız uyku kalitemizle yakından ilişkili. Dolayısıyla araştırmacılar uzun yıllar sağlıklı uyku süresi üzerinde literatürde önemli araştırmalar yayınladılar. Her ne kadar genel yargı yetişkin bir bireyde sağlıklı uyku süresinin 7-8 saat olması gerektiği yönünde ise de Dr. Morita, genetik çeşitliliğin sağlıklı uyku süresi üzerinde değişime neden olabileceğini belirtiyor.

Özellikle kalitesiz kısa süreli uykunun (6 saatten az) 60 yaş üstü bireylerde yaşam süresini azalttığına yönelik bulgular ile birlikte bu bireylerin kanser, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma oranının da arttığı yönünde bilgiler paylaşan Dr. Morita aynı zamanda bireyler arasındaki genetik farklılıkların kaliteli bir uykunun hangi sürelerde elde edilebileceği bakımından çeşitlilik teşkil ettiğini belirtti.

Kısa süreli uyku (6 saatten az) ve uzun süreli uyku (9 saatten fazla) eğer kaliteli bir uykuya neden olmuyorsa eşit oranda bireyde çeşitli sağlık bozukluğuna neden olduğu da raporlarda net bir şekilde görülüyor. Dolayısıyla uyku sürenizden daha çok uyku kalitenizin sağlık açısından önemli olduğu ortaya çıkıyor.

You May Also Like:  Yemek yediğim halde açım!

Dr. Morita’nın bahsettiği bir başka önemli bulgu ise genetik çeşitliliğimizin uyku karakterimizin üzerinde etkili olabileceği yönünde, kendisinin gösterdiği raporlarda özellikle az uyumaya meyilli insanların NOS3 VNTR (Nitric oxide sythases) genlerinde polimorfizim tespit edilmiş. Bu sonuç çevre ve gen etkileşimin uyku alışkanlığımızı ne düzeyde etkiliyor konusuna cevap olmasa da, çevresel etkilerin uyku üzerinde genlere göre hala baskın faktör olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bununla beraber az uyumaya eğilimli olan bireylerde genetik farklılığın olması, acaba uyku süremiz genetik bir miras mı? Sorusunu da gündemimize getiriyor. Bunun tam olarak ispatlanabilmesi için halen alınılması gereken çok yol var.
Kaynak
Mustafa Korkutata
Bilim.org

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Diyette en sık yapılan hatalar

Genler, Spordaki Kariyerimizi Belirliyor