Amerikan YouTube kanalları, Ortadoğu ve Balkanların Tarihi Hakkında YouTube videoları yaptıklarında Çoğunlukla yanlış bilgiler vermektedirler Bu onların bu coğrafyalara hiçbir şekilde ait olmadıklarından kaynaklandığı gibi Bazen de ön yargılarını içerir RealLifeLore YouTube kanalının hazırladığı, Osmanlı İmparatorluğu’nun bugün tekrar kurulsaydı konulu videoyu izledim ve pek çok hata ve eksik gördüm.
Bu videoda daha gerçekçi bir yaklaşımla bu konuyu tekrar ele almaya karar verdim. Osmanlı İmparatorluğu maksimum toprak genişliğine 1683 yılında ulaşmıştı. Bu videoda bir düşünce deneyi amacıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun 15. ve 16. yüzyılda sahip olduğu tüm topraklarının birleşimiyle, bu sınırlara sahip, “Fashionable Osmanlı” adında tekrar bir ülke kurulsaydı, neye benzeyeceğini, ekonomisinin ve dünya politikasının nasıl olacağını ve dünyayı ne ölçüde etkileyebileceğini göreceksiniz.
Ayrıca videonun sonunda sizler için MAX TV hakkında bir duyurum var. Videoyu sonuna kadar izlemeyi ihmal etmeyin. İyi seyirler… Osmanlı öyle bir imparatorluktu ki 1627’de duraklama döneminin başlarında bile bir Osmanlı gemicisi olan Küçük Murat Reis, kuzey denizini geçip İzlanda’ya dahi sefer yapmış, orada mutlak hakimiyeti 26 gün sürmüş ve 400 esir ve birçok ganimeti ile birlikte İzlanda’dan ayrılmıştı.
1783’te ise yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başlayınca, Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle 1795’te Osmanlı, ABD’yi yıllık vergiye bağlamış ve Türkçe diliyle yazılan antlaşmaya göre ABD tarihinde ilk kez haraç vermişti. Ayrıca bu ABD’nin yabancı bir dille imzalanan tek antlaşmasıdır.
Çöktüğünde 26 ülkeye bölünmüştür. Avrupa’da Bulgaristan, Makedonya, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ Bosna-Hersek, Kosova, Romanya, Moldova, Polonya, Ukrayna, Macaristan, Slovakya, Vovodina ve Arnavutluk; Asya’da Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan; Rusya’nın Kafkasya bölgesi, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Lübnan Filistin, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Yemen, Umman, Batı İran, KKTC, Kıbrıs Cumhuriyeti; Afrika’da Mısır, Libya, Cezayir, Tunus, Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Fas, Doğu Etiyopya, Nijer, Çad, Kenya ve Uganda.
Osmanlı İmparatorluğu yaklaşık 100 yıl önce tüm bu bölgeleri birer bire kaybederek yıkılmıştı. Sanki tarihte çok eski bir zamanda yer almış gibi gelse de, bugün dünyanın en büyük oyun geliştiricisi Nintendo, daha Osmanlı geniş topraklı bir imparatorlukken 1889’da kurulmuştu.
İlk olarak bayrağı 1844 öncesi Osmanlı İmparatorluğu bayrağı olan Fashionable Osmanlı’nın, dünya haritasında kapladığı alan 31 ülkenin tamamen ya da kısmen yüz ölçümlerinin birleşmesiyle 5.200.000 km² olurdu. 783.562 km²’lik Türkiye’nin yaklaşık yedi katı ve tek başına tüm Avrupa kıtasının yarısından biraz daha fazla.
Hindistan’dan büyük, Avustralya’dan küçük olacak şekilde dünyanın en geniş sınırlarına sahip 7. ülkesi olurdu. Bu measurement küçükmüş gibi gelmesin. Akdeniz, Orta Doğu ve Avrupa’da bölgesel bir süper güç olmak, Avustralya’nın çöllerinde veya Rusya’nın ıssız ormanlarında hakimiyet kurmak gibi değildir.
Doğu’da İran, kuzeyde Rusya, güneyde Arap isyanları ve batıda Haçlı Seferleri olan Avrupa vardır. Ya da Moğolistan İmparatorluğu veya Britanya İmparatorluğu ile kıyaslandığında küçüktür denilir. Fakat bu imparatorluklara kıyasla Osmanlı İmparatorluğu’nun iktidarı birkaç on yıl sürmemiş, bugün 23 ülkenin kıyısının olduğu Akdeniz bile en az 1520’den 1880’e kadar 360 yıl boyunca Türk Gölü olarak kalmıştı.
Fashionable Osmanlı’ya geri dönecek olursak, toplam nüfusu 26 ülkenin nüfuslarının birleşmesiyle 426 milyon civarında olurdu ki, dünya sıralamasında Türkiye 18. kalabalık ülkeyken Fashionable Osmanlı dünyanın en kalabalık 3. ülkesi olur. Dünya nüfusunun %5.6’sı Fashionable Osmanlı’nın vatandaşı haline gelirdi.
Buna kıyasla Osmanlı İmparatorluğu’nun benzer topraklara sahip olduğu 1683’teki nüfusu 30 milyon civarındaydı. Ülkedeki bu 426 milyonluk nüfus geçmişte olduğu gibi çok çeşitli etnik gruplardan oluşur. %48’i Araplar’dan, %14.5’i Türkler’den, %11.1’i Slavlar’dan ve geri kalan yüzdelerse kürtler, Romanyalılar, Yunanlar ve diğer ırklara mensup olan insanlardan oluşurdu.
Bu nedenle Fashionable Osmanlı’da resmi dil Türkçe olsa da, bu topraklarda en çok bilinen diller birinci olarak Arapça, ikinci Türkçe ve Cezayir, Lübnan gibi eski Fransız kolonileri nedeniyle üçüncü Fransızca olurdu. Halkın %64’ü Müslüman, %22’si Hristiyan, %2’si Yahudi %3’ü Ateist ya da Agnostik, kalan %9’u da diğer inançlara mensup olurdu.
Başkenti, eski imparatorluklara yüz yıllarca başkentlik yapmış olan İstanbul olurken En kalabalık 10 şehrin sıralamasında ise Türkiye sınırlarında olmayan yedi şehir yer alırdı. Fashionable Osmanlı vatandaşlarına ait bazı diğer önemli şehirler Atina, Budapeşte, Kudüs, Tel-Aviv, Sofya, Mekke, Bakü, Lefkoşa, Odessa, Beyrut, Saraybosna, Kişinev ve Varna olurdu.
Fashionable Osmanlı’nın gelecekte işleyeceği petrol rezervleriyle birlikte, tahmini 5 trilyon dolarlık gayrisafi yurt içi hasılasıyla, dünya sıralamasıyla Japonya’nın biraz üzerinde, Çin’in ise çok altında olacak şekilde, dünyanın en güçlü 3. ekonomisi olması beklenirdi.
Buna kıyasla “Dünya üzerindeki bütün Türk ülkeleri birleşip tek bir ülke olsaydı” başlıklı videomuzda hayal ettiğimiz Büyük Türkiye Cumhuriyeti’ni, dünyanın en büyük 11. ekonomisi olarak hesaplamıştık. Türkiye ise dünyanın en büyük 17. ekonomisidir. 127 milyon nüfuslu Japonya’da kişi başına düşen yıllık gelir $38.
900 olduğu için 426 milyonluk Fashionable Osmanlı’da kişi başına düşecek yıllık gelirin $11.500 olacağını tahmin edebiliriz. Yani Fashionable Osmanlı’daki ortalama bir vatandaşın aylık maaşı 3.961₺ civarında olurdu. ki bu değerde Fashionable Osmanlı’nın refah seviyesi kıyaslamasında, Kuzey Afrika, Yemen gibi bölgelerindeki yoksulluk nedeniyle Letonya’nın hemen altına 55.
sıraya düşmesine yol açardı. Türkiye ise 62. sıradadır. Fakat Fashionable Osmanlı’ya ait tüm bu veriler birleştirdiği 31 ülkenin arasındaki ticaret akışının artmasıyla ve savaşların yok olmasıyla birlikte kısa zamanda daha da artardı. Yüksek nüfus, dünyadaki en kalabalık orduya da sahip olmasını sağlardı.
Ordu 8.1 milyon askerden oluşur, askeri bütçesi ise ABD ve Çin’den az olacak şekilde 137 milyar dolar olurdu ki, bu onu bölgenin süper gücü yapardı. Savaşlardan bahsetmişken; Vikipedi’nin verilerine göre 2016 yılında dünyadaki ülke savaşlarında veya sivil savaşlarda ölen insan sayısı 178.
000 civarındadır ve bunların yaklaşık 100.000’i eskiden Osmanlı İmparatorluğu’nın sınırları içinde olan bölgelere aittir. Son 30 yılda faal olmuş ve faal olan dünyadaki tüm savaşların en az %70’i Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılmış bölgeler içindedir. Bosna-Hersek, Sırbistan, Irak, Suriye, Ukrayna ve Filistin gibi.
.. Fashionable Osmanlı ile bugünkü Suriye, Irak gibi bölgelerdeki iç savaşların hepsi son bulur, Balkanlar’daki hiçbir etnik grup intikam arayışı içinde olmaz ve bugün dünyadaki savaşların %70’inin çıktığı bu bölgelerde ve dünya genelinde barış hakim olurdu. Osmanlı İmparatorluğu, zamanında fethettiği bölgelerdeki halklara, dilini ve kültürünü yaymak için yeterli gayreti göstermemiştir.
Bir yerden kazanıp bir yerden kaybetmiştir. Nasıl mı kaybetmiş? Bir Türk gezgini, “Cezayirli bir öğretmene Osmanlı’yı biliyor musun diye sormamın ardından hayır cevabı vermesiyle 313 yıl Cezayir’de ne yapmışız, anlamadım.” demesi Osmanlı İmparatorluğu’nun kültür empozizasyonunda başarısız olduğunu ve 21.
yüzyılın kapitalist düzenine ayak uydurmasının da zor olacağını gösterir. Kendi bayrağını, dilini ve kültürünü dünya geneline en çok aşılayan ülkeler varlığını en uzun sürdürecek ülkelerdir. Bakalım günümüzde Türkiyemiz, varlığını koruma sınavını, aldığı göçlerle nasıl geçecek ve daha da ileri giderek kendini dünyaya nasıl tanıtacak? kültürümüzü nasıl yayacak?
Supply Hyperlink: https://www.youtube.com/watch?v=19e9iQch8_k