Kudüs’te yer alan bir Kenanlı mezarında, içinde kafası koparılmış dokuz kurbağanın bulunduğu 4.000 yıllık bir testi keşfedildi.İsrail Eski Eserler Müdürlüğü’nden Arkeolog David Tanami mezar alanından bir testi çıkarıyor.
Kudüs’te bir mezar alanında gerçekleştirilen kazı çalışması, çok sayıda gizemli buluntunun yanı sıra egzotik bir mersin ağacı türünü ve hurma polenlerini de açığa çıkardı.
Kudüs İncil Hayvanat Bahçesi’nin hemen dışında yer alan bir Kenanlı mezarında, içinde kafası koparılmış dokuz kurbağanın bulunduğu antik bir testi keşfedildi. Bölgedeki antik mezarlarda adak olarak kurbağaya rastlanmadığı için keşif son derece şaşırtıcı bir etki yarattı.
Testinin, ilk olarak 1991’de kazılmış bir mezar çukurunda bulunduğu, arkeologların ise geçtiğimiz yıl çalışmalarını yürüttükleri mezar alanını kazıya hazır olacak şekilde temizlerken, bu mezar çukurunun girişini tıkayan dairesel, taştan bir yapıya rastladıkları bildiriliyor.
Bu yapının altında, yaklaşık 1,5 metre derinliğinde, 1,2 metre genişliğinde ve 80 cm boyunda, kireçtaşına kazınmış bir mezar bulunuyor. Mezarın içinde ise kafası bir dayanağa yaslanmış, ceninpozisyonunda bir iskelet olduğu söyleniyor.
Mezarda ayrıca hurma polenlerine ve mersin ağacı parçalarına rastlandığı, ancak bu bitkilerin şaşırtıcı bir biçimde bölgeye özgü türler olmadığı ifade diliyor. Mezarda ele geçirilenler arasında belki de en ilginç olanı içinde kafası koparılmış kurbağa kalıntıları bulunan testi.
Tunç Çağı Orta Doğu’sunda testileri yiyecekle doldurmanın son derece yaygın bir uygulama olduğu, bununla ilişkili olarak ölülerin sonraki yaşamlarında ihtiyaç duyabilecekleri yiyeceklerle birlikte gömüldükleri biliniyor. Pişmiş toprak kaplar içerisine konmuş kuzu, keçi, öküz veya ceylan eti o dönemdeki diğer yaygın adaklar arasında yer alıyor.
Tunç Çağı’na ait gömü alanlarında içinde adak olarak kurbağaya rastlanan yalnızca iki mezar bulunuyor.
Ölüyle birlikte gömülen yiyecekler genellikle bölge mutfağının gündelik bir parçası olduğundan, kurbağaların da bölge halkının beslenme düzenine dahil olduğu düşünülüyor. Kurbağaların bölge mutfağına sonradan ve özellikle katılmış bir tat olduğu da ihtimaller arasında. Kurbağaların kafasının ise zehirli derilerinden arındırmak için koparılmış olduğu tahmin ediliyor.
İsrail Eski Eserler Müdürlüğü’nden-aynı zamanda kazı çalışması eş başkanı-Shua Kisilevitz, kurbağaların yalnızca ölülerle birlikte gömülmediğini, aynı zamanda hayatta olanlar tarafından da tüketildiğini belirtiyor.
Kenanlıların günümüz Lübnan, İsrail ayrıca kısmen Suriye ve Ürdün sınırlarında kalan topraklarda yaşadığı, tanrıça Astarte ve eşi Baal’e taptıkları biliniyor. Kenan kültürünün Tunç Çağı’nda Nahal Refa’im havzasının günümüz İsrail sınırlarında kalan kısmında gelişim gösterdiği belirtiliyor.
Kazı başkanları Kisilevitz ve Zohar Turgeman-Yaffe konuyla alakalı olarak, geçtiğimiz yıllarda bu bölgedeki kazılarda iki yerleşim yeri, iki tapınak ve çok sayıda mezarın açığa çıkarıldığını, bunların da o dönemde o bölgede yaşamış insanların hayatına dair önemli ipuçları sunduğunu söylüyor.
Kaynak: http://arkeofili.com/kenanli-mezarinda-basi-koparilmis-kurbagalarla-dolu-testi-kesfedildi/
