Ünlü IQ testinin yazarı ve biyoloji alanındaki liderlerden İngiliz psikolog Gans Eisenk, 1970’lerde sigaranın sağlığa tamamen zararsız olduğunu ve kansere neden olmadığını kanıtladı.
Otuz yıl sonra, bu hipotez Oxford Üniversitesi araştırmacıları tarafından doğrulandı. Ünlü bilim adamının bu araştırması artık birçok psikoterapist tarafından destekleniyor.
Gans Eisenk’in araştırmasına göre kanserin ana nedeni strestir:
“Ne sigara ne de içecek kansere neden olmaz, konu tamamen farklı. Kansere yatkın bir kişi, duygularını ifade edememe, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları, depresyon ve strese karşı olumsuz bir tepki ile karakterizedir. Kardiyovasküler hastalığa yatkın kişiler genellikle saldırganlık ve kıskançlıkla karakterize edilir.
Bu makalede Publika.az, kanser tedavisinde psikolojik desteğin önemini ve etkilerini araştırıyor.
Gerçek 1
Ya aile durumunu ve en yaygın onkolojik hastalıkların neden olduğu ölümleri analiz edersek?
Harvard Üniversitesi bilim adamları tarafından yönetilen bir araştırma ekibi, 2004-2008 yılları arasında akciğer, pankreas, hepatik kanallar, prostat, meme bezi, bağırsak, yumurtalık, yemek borusu, lenf dokuları, baş ve beyin dahil olmak üzere 1.260.898 onkolojik hastalığı teşhis etti. Hastanın verilerini analiz etti.
Ne düşünüyorsunuz, araştırmanın sonuçları nelerdi?
Psikologlar kanserin sadece bir aile hastalığı ve aile trajedisi olmadığını, aynı zamanda bir bütün olarak toplumun bir hastalığı olduğunu söylüyor. Araştırmacılar, evli insanların ölme riskinin yüzde 20 daha düşük olduğunu bulmuşlardır. Buna resmi evliliklerde yaşayan ve kültürel bağları olan çiftler de dahildir. En önemlisi, hastanın eşinin kemoterapi değil iyileşme sürecinde önemli bir etkisi olduğu ortaya çıktı. Bu, psikolojik destek sayesinde bir kişinin daha başarılı ve daha hızlı iyileşebileceği anlamına gelir.
Gerçek 2
Kadınlarda sosyal destek ile meme kanseri arasındaki bağlantı da şaşırtıcıdır. San Francisco’daki California Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, kanser teşhisi konmadan önce kendilerini dış dünyadan izole eden kadınların, sevdikleriyle sıcak ve dostane ilişkileri olan hastalara göre daha hızlı öldüğünü keşfettiler.
Bu gerçek ve sonuçları sonsuza kadar eleştirilebilir. Ancak gerçek kalır. Araştırmalar, sıcak ve güvene dayalı ilişkilerin yok edilmesinin sağlık üzerinde doğrudan olumsuz bir etkisi olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı, yetersiz beslenme ve azalmış fiziksel aktivitenin dolaylı bir nedenidir. Sonuç olarak, sevgi ve ilgi eksikliği, sevdiklerinden destek alamama da kanser için önemli threat faktörleridir.
Kendimizi çevreden izole ederek ve sevdiklerimizle olan ilişkilerimizi bozarak sağlığımız üzerinde olumsuz bir etkiye sahip oluruz. Sonra başka şeylerde rahatlık aramaya başlarız, alkol içeriz, sigara içeriz ve çok kötü yiyoruz. Böylece yalnızlık, kişiyi uçuruma sürükler. İşimizden memnun olabiliriz, müşterilerimizi tatmin edebiliriz, hayranlarımız olabilir, harika çalışanlarımız veya meslektaşlarımız olabilir ama sağlıklı ve sıcak bir aile ilişkisi, sevdiğimiz birinin desteği olmadan bunların hepsi değersizdir.
Kanser, aile içindeki sıcak ilişkilerin bozulmasıyla başlar ve biter. Bu duruma tüm organizmanın apoptozu (Apoptoz – programlanmış hücre ölümü (PHO) – hücrenin kendi kendini yok etme süreci) denir ve herhangi bir organizma vücudun genel ailesinden uzaklaştığında gözlenir.
Listelediklerimizden şüpheleniyor olabilirsiniz. Ancak uzmanlar, hasta aileleri araştırmanın sonuçlarını anlamaya ve aklın sesini dinlemeye çağırıyor. Onlara göre kanserin azalması hasta yakınlarına bağlıdır.
Onkopikotrofinin önemi
Bu arada, Amerikalı bilim adamları psikolojide yeni bir onkopsikoterapi yönü yarattılar. Onkopsikoterapi hasta yakınlarına onu nasıl destekleyeceklerini ve yeterince iletişim kuracaklarını öğretir. Bu amaçla, tıbbi psikologlar eyaletlerde ve büyük onkoloji hastanelerinde çalışmaktadır. Sadece hastaya değil, yakınlarına da hastayı nasıl tedavi edecekleri konusunda tavsiyelerde bulunurlar.
Ayrıca Amerikan standartlarına göre, bir doktorun hastayla 1-2 saat konuşması ve ona tehlikeli bir teşhis koyması gerekir. Bu 1-2 saat hastanın sakinleşmesine ve durumu anlamasına yardımcı olur.