Hava bir damara düşerse ne olur?
19.10
18304
Enjekte edildiğinde yada bir “sistem” kurulduğunda en oldukça niçin korkarız? Evet, havanın damarlara düşmesidir.
Çoğumuza gore, bu durumda bir şahıs derhal ölür. Fakat bu bir efsanedir.
Bir arterin hava ile tıkanması (embolizm) ve 20 santimetreküp havanın ansızın büyük bir kaba girmesi sonucunda kişinin ölmesi mümkündür. Düzgüsel bir enjeksiyon esnasında bu mümkün değildir. Şırınganın içinde gördüğümüz minik hava kabarcıkları damara girerse vücut tarafınca emilecek ve herhangi bir zarar vermeyecektir. Oldukça ender durumlarda enjeksiyon bölgesinde morarma meydana gelebilir.
“Sistem” in sonunda hastalar çoğu zaman kalan havanın damara geçmesinden korkarlar. Sadece bu fizyolojik olarak mümkün değildir. “Sistem” çoğu zaman periferik kan damarlarına (kollar, kollar, bacaklar) enjekte edilir. Bu kaplardaki tazyik o denli yüksektir ki, kaba hava kabarcıklarının girmesi imkansızdır. Yakından bakarsanız, “sistem” tamamlandığında, sıvının bir kısmının tüpte kaldığını ve kaba girmediğini görmüş olacaksınız.
Sadece tıbbi manipülasyon kurallarına gore hemşireler çoğu zaman enjeksiyondan yada “sistemden” ilkin havayı çıkarırlar.
Daha sofistike tıbbi ekipman, havayı otomatikman tahliye eden hususi filtrelere haizdir.
Havayolu tıkanıklığı ve buna bağlı ölümler, büyük kan damarlarının hasar görmesiyle beraber şiddetli travma, ameliyat ve patolojik doğumlar esnasında mümkündür. Sadece bu da oldukça nadiren olur.