Bu durum sadece inanılmaz derecede garip olmakla kalmıyor (bunu daha önce nasıl anlayamadığımızdan dolayı) aynı zamanda gezegenimizin bu ilginç tuhaflığının gece gökyüzünü araştırmaya çalışan araştırmacılar için de şaşırtıcı etkileri var.
Avustralya’daki Southern Queensland Üniversitesi’nde astronom olan Jake Clark, ScienceAlert’e: “Bizim bakış açımıza göre, Ay ve gece gördüğümüz gökyüzü Kuzey yarım küredeki arkadaşlarımızla karşılaştırıldığında 180 derece döndürülüyor. Güneyde, Kuzeydeki bir gözlemcinin Kuzeybatı köşesine kıyasla güneydoğu köşesinde Ay’ın karanlık ‘Oceanus Procellarum (Fırtınalar Okyanusu)’ denizini görüyoruz.” dedi.
Ama neden böyle gözüküyor? Çünkü fiziksel olarak karşı yarım kürede duran birine kıyasla baş aşağı duruyoruz.
Aşağıdaki şema ne demek istediğimizi göstermektedir:
Bu aynı zamanda Ay’ın hilal görünümüne kadar uzanır. Dünyanın neresinde olduğunuza bağlı olarak hilalin farklı yönlerini görebilirsiniz.
Clark: “Bir dahaki sefere, Ay batarken Ekvator yakınındaki bir ülkeye tatil seyahati planlayabilirsiniz. Sadece yön değiştirmeye yatkın olan Ay değil görebildiğiniz tüm yıldızlar da farklı veya baş aşağı görünecektir. Bu durum Dünya üzerinde bulunduğunuz yere bağlıdır. Ancak genellikle güney yarım kürede gördüğümüz takımyıldızlar, Kuzey yarım küre ile karşılaştırıldığında 180 derece daha döndürülür.” dedi.
Peki, Dünya’nın diğer tarafında ne görüldüğünü nasıl görebilirsiniz? Bu konuda Güney Queensland Üniversitesi’nden Jonti Horner harika bir yaklaşım öneriyor: “Sadece baş aşağı durun.”
Horner: “Aslında İngiltere’den geliyordum ve gece gökyüzünü gerçekten iyi tanıyordum. Sonunda vizyonumu değiştirmem gerektiğini anlamış oldum. Bu durum yönümü teyit etmeme yardımcı oldu. Bu tür bir işte iyiyseniz anlatılan yöntemi siz de uygulayabilirsiniz. Ancak daha kolay bir yol olarak Kuzeye bakan yerde yatın ve görüşünüzün üstündeki alanı görene kadar başınızı geriye doğru yaslayın.”
Ancak bu mükemmel bir görüş sağlamayabilir. Örneğin Güney Haç (Crux) Güney yarım kürede tüm yıl görülebilir. Ancak Kuzey yarım kürede görebilmeniz bir şans olacaktır.
Peki, tüm bu bilgiler astronomlar için ne anlama geliyor? Aslında çok büyük anlamı var. Bu bilgiler ile yıldızların rengindeki veya ışık yoğunluğundaki küçük değişiklikleri ölçerek dış gezegenleri arayabilirler.
Bu özellikleri onlar, yüzler belki binlerce ışık yılı uzaklıktan gözlemlediğiniz için bu özellikleri gözlediğiniz yerde önemli ölçüde değişim olmayacaktır. Fakat incelemek istediğiniz yıldızlar Dünya’dan görülemiyorsa işiniz biraz zor olabilir.
Clark: “Güney yıldızıyla çalışmak isteyen bir Kuzey yarım küre astronomuysanız evden asla ulaşamayacağınız bir yola çıkmışsınızdır.” diye açıklıyor.
Dünya’da ve hatta uzayda bile bu kadar çok teleskop bulunmasının iyi bir nedeni vardır.
“Biz gök bilimciler, dünyanın her tarafına yayılmış birinci sınıf teleskoplara sahibiz. Hawaii’deki Mauna Kea Dağı’ndan Queensland’daki Kent Dağı’na, dünyanın neresinde olursanız olun evrenin en büyük gizemlerinin kilidini açmaya çalışıyoruz.”
Bütün bunlar zihninizi karıştırdıysa suyun da dünyanın diğer tarafındaki diğer yöne doğru aktığını asla unutmayın.
Bu makale ilk olarak Kasım 2018’de yayınlanmıştır.
Kaynak: http://www.bizsiziz.com/the-moon-is-upside-down-on-the-other-side-of-the-world-and-its-freaking-us-out/
https://en.wikipedia.org/wiki/Crux
https://www.sciencealert.com/nasa-found-friendly-smiley-face-in-space-hubble-telescope
Çeviri: Tuğba AYDIN
