Bill Gates ve Steve Jobs çocuklarını neden teknolojiden uzak tuttu?
Bir araştırma, yoğun şekilde sosyal medya kullanan 13-14 yaşlarındaki çocukların depresyon riskinin yüzde 27’ye kadar çıkabildiğini ortaya koydu. Telefonunu günde en az üç saat kullanan çocuklar daha fazla intihar meyili gösteriyor. Araştırma, ABD’de genç yaşta intihar edenlerin oranının cinayete kurban gidenlerin oranını geçtiğini gösterdi.
Yakın zamanda yayımlanan Screen Schooled: Two Veteran Teachers Expose How Technology Overuse is Making Our Kids Dumber kitabının yazarları eğitimci Joe Clement ve Matt Miles, akıllı telefonların oluşturduğu tehditler hakkında on yıldan fazla süredir yazılar yazıldığını söylüyor. Clement ve Miles “Bill Gates ve Steve Jobs gibi yakın tarihin en büyük iki teknoloji figürünün çocuklarının babalarının ürettiği ürünlerle oynamasına nadiren izin verildiğini vurgulamak gerek. İki zengin teknoloji yöneticisinin kendi ürünleri hakkında bilip, biz tüketicilerin bilmediği şey nedir acaba?” diyor. Sayısı giderek artan kanıtlara dayanarak, bu sorunun cevabının ‘teknolojinin bağımlılık yaratıcı gücü’ olduğu söylenebilir.
“Çocuklarımızın teknoloji kullanımını kısıtlıyoruz”
Bill Gates 2007 yılında kızının video oyunlara karşı sağlıksız bir ilgi göstermeye başlaması üzerine kısıtlama getirmişti. Ayrıca Gates, 14 yaşına gelene kadar çocuklarının cep telefonu sahibi olmalarına izin vermedi. Günümüzde çocukların cep telefonu sahibi olma yaşı ortalama 10 olarak belirlenmiş durumda. Steve Jobs ise 2011’de New York Times ile yaptığı bir röportajda çocuklarının yeni çıkan iPad’i kullanmalarına izin vermediğini söylemişti. Ayrıca, “Çocuklarımızın teknoloji kullanımını sınırlıyoruz.” demişti.
Kitabın yazarları “Öğrencilerin iPad gibi elektronik cihazları kullanmaları gereken modern okullarda Steve Jobs’ın çocuklarının bir kenarda durduğunu düşünmek ilginç oluyor. Jobs’ın çocukları okulu bitirdi fakat eğer bugün ABD’deki ortalama bir okulda okuyor olsalardı, büyürken evde kullandıkları teknolojiden çok daha fazlasını okulda kullanıyor olurlardı.” diyor.
Yazarlara göre en azından ortalama bir okulda durum böyle. Waldorf Okulu gibi birkaç Silikon Vadisi okulu gözle görülür şekilde ‘düşük teknolojili’ okullar. Bu okullarda çocuklara kodlama yerine iş birliği ve saygı gibi sosyal beceriler öğretiliyor. Brightworks Okulu’nda ise çocuklar bir şeyler inşa ederek ve dersleri ağaç evlerde yaparak yaratıcılıklarını geliştiriyor.
Eğitim alanında teknolojiden büyük fayda sağlanabilir
Gates son yıllarda, her bir öğrenci için özel ders programı yapılmasını sağlayan elektronik cihaz kullanımı ile kişiselleştirilmiş eğitime verdiği önemi artırdı. Gates yakın zamanda yazdığı bir blog yazısında Seattle merkezli bir okul olan, öğrencilerin kişisel hedeflerini (mesela belirli bir üniversiteye girmek) göz önünde bulundurarak hedefe ulaşmak için özel planlar yapan Summit Sierra’yı övdü. Kişiselleştirilmiş öğrenme ortamlarında çalışan öğretmenler daha fazla rehberlik edici bir rol üstleniyor ve öğrencilerin zorlandığı ya da durakladığı yerlerde öğrencileri güdülüyor. Bu gibi durumlarda teknoloji, eğlence için değil öğrencinin gelişimi için kullanılmış oluyor. Gates, “Kişiselleştirilmiş öğrenim bütün sorunları çözmeyecek fakat birçok öğrencinin kendi yeteneklerinden azami şekilde faydalanmasını sağlayacaktır.” diyor.
Kaynak:https://www.dunyahalleri.com/bill-gates-steve-jobs-cocuklarini-teknolojiden-uzak-tuttu/
