Mansplaining, İngilizce’de man ve splaining (açıkla veya açıkla) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan bir terimdir. Bu terim özellikle bir erkeğin bir kadına olan şeyleri küçümseyici açıklamasını ifade eder.
The Atlantic dergisinden Lily Rothman tarafından anlatıldığı şekliyle Mansplaining; “Anlatıyı dinleyen kişinin anlatıcıdan daha fazlasını bildiği gerçeğine dikkat etmeden bir şeyler söylemek, genellikle bir erkeğin bir kadına yaptığı gibi.
Mansplaining Türkçeye “anachlama”, “achma” veya “manlama” olarak çevrilmiştir. Son yıllarda sıkça karşılaştığımız mansplaining kavramı, erkeklerin kadına küstahlığını ifade etmektedir.
Feminist yazar Rebecca Solnit bu fenomeni “aşırı özgüven ve cehaletin kesişimi” olarak yorumluyor. Solnit de kavramı şu şekilde özetliyor; “Durmadan özverili beyaz adam sendromu”, Türkçe’de “kendini hep yücelten beyaz adam sendromu”
Mansplaining yeni bir kavram olmasına rağmen, kadınlar uzun süredir bu kavramla karşılaşmaktadır. Erkekler, kadınların özel hayatlarıyla ilgili konularda bile kendilerinden çok daha bilgili olduklarını söyleyebilirler. Çünkü bunu sosyal medyada çok sık görüyoruz.
Bu kavram tam olarak bu davranışa uygundur. Yani bir kadının zaten bildiği şey, daha iyi bildiğini düşünen erkekler tarafından küçümseyerek açıklanıyor demektir.
Peki mansplaining nasıl ortaya çıkıyor?
Bir konuşmada bir erkek olduğunu anlamanın en kolay yollarından biri, konuşmacının özgüvenine odaklanmaktır. Bu insanlar kendinden oldukça emin görünüyor. Çünkü cehaletlerini güvenle örtmeye çalışırlar. Ayrıca, başkalarını dinlemezler ve her zaman sözünü kesmek ve kendi kendilerine konuşmak isterler. Çünkü size veya fikrinize saygı duymuyorlar. Tavrında da ince bir hakaret ve aşağılama var.
Feminist yazar Rebecca Solnit, 2008’de yazdığı bir makalesinde mansplaining’e harika bir örnek verdi;
Solnit yazısında; Katıldığı bir partide o gece tanıştığı bir adamın ona ne hakkında yazdığını sorduğunu söylüyor. Bu soru üzerine Solnit, en son kitabının adını anmaya ve anmaya çalışır ancak adam onu keser ve bu konuda son zamanlarda yazılan çok önemli bir kitaptan bahsetmeye başlar.
Mansplaining’in nedenleri nelerdir?
Yalancılığın birçok kişisel nedeni olabilir. Aşırı güven, ego, narsisizm, kendimi kanıtlama ihtiyacı, karakter bunlardan bazıları. Ama insanı açıklamanın en önemli nedeni cinsiyet rolleridir. Kadınlara ve erkeklere verilen roller arasında büyük bir uçurum var. Ataerkil düzende kadınların her zaman erkeklerden bir adım geride olması beklenir. Bu nedenle kadınların görüşlerine değer verilmiyor. Örneğin, işyerlerindeki birçok yöneticinin erkek olduğunu fark etmiş olabilirsiniz. Çünkü erkekler bir kadından emir almak istemiyor. Erkek gururu nedeniyle bundan beslenemezler. Ne yazık ki toplum, cinsel organı nedeniyle insanı her zaman bir adım önde görmüştür. Bu yüzden kendini üstün gören bir erkek, kadınlara erkekliği uygular, taciz eder, döver ve hatta kadını öldürme hakkını bile görür.
Ancak biz kadınlar olarak hiç sessiz kalmadık, bir daha sessiz kalmayacağız….
Kaynak: 1
Dikkat: Sitemiz herkese açık bir platform olduğundan, çox fazla kişi paylaşım yapmaktadır. Sitenizden izinsiz paylaşım yapılması durumunda iletişim bölümünden bildirmeniz yeterlidir.
Kaynak: listelist