20 ila 50 yaşları arasında ölmüş olan ve 1.67 metre boyunda olduğu tahmin edilen yetişkin bir adamın iskeleti, güney Fransa’daki Avignon’da MÖ 5.binyılda gömülmüş. Field Archeology Dergisinde yayımlanan makaleye göre mezar, ilk kez 1970’li yıllarda kazıldı, ancak şimdi adamın kıyafetlerini ortaya çıkarmak için modern laboratuvar incelemeleri yapıldı.
Deniz kabukları ve dişler
Neolitik döneme tarihlenen yaklaşık 7000 yıllık kıyafetin, çizgiler şeklinde düzenlenmiş 158 konik deniz kabuğundan oluşan oldukça karmaşık bir süslemesi vardı. Hatlardan bazılarındaki deniz kabuklarının hepsi aşağıya doğru bakıyor, bazılarında hepsi yukarıya doğru bakıyor ya da birbirine karşılıklı duruyordu.
Aradan geçen binlerce yıl içinde kıyafetin organik kumaşı çürüyerek yok olmuş olsa da, sert deniz kabukları hala orijinal yerlerinde korunarak günümüze kadar ulaşabildi. Kıyafette aynı zamanda ala geyiğe ait 16 adet köpek dişi vardı. Bu dişler, kıyafetin göğüs hizasında yer alıyordu. Kimyasal analizler, deniz kabuklarının kırmızıya boyanmış olabileceğini gösteriyor.
Bordeaux Montaigne Üniversitesi’nden araştırmanın baş yazarı Aurélie Zemour, bölgedeki ala geyik dişi varlığının nadir olduğunu, ayrıca columbella türü deniz kabuklarıyla olan kombinasyonunun da nadir görüldüğünü söylüyor.
Sıradışı bir mezar
Her ne kadar araştırmacılar kıyafetin tasarımını yeniden canlandırabilecek olsa da, iskeletin büyük bir kısmı kayıp. İskeletin kafatası, bacakların büyük bir bölümü ve elleri yok. Araştırmacılar, iskeletin bazı bölümlerinin yok olmasının nedenini modern ve Ortaçağ yıkımının bir sonucu olarak yorumluyor. Zira yakın zamanda bölgede bir duvar inşa edilmişti ve Ortaçağ’a tarihlenen bir çukur ortaya çıkarılmıştı. Bu Ortaçağ çukurunda adamın kollarının bazı parçaları bulunmuştu.
Zemour, “Bunun gibi mezarlar çok yaygın değil, ancak bu dönemde mezar uygulamalarında büyük bir çeşitlilik bulunuyor.” diyor.
“Bu mezarın önemli olmasının nedenlerinden biri de, çok nadir görülen mezar hediyeleri içermesi. Fakat mezardaki bu adam tarafından giyilen kıyafetteki objeler ve takılar hala görülebiliyor. Bu bile mezarın sıradışı olması için yeterli.”